YÜRÜDÜĞÜMÜZ YOL YANLIŞLARIMIZ OLMASIN
Neden rotamızı, doğru bildiğimiz yanlışlar üzerinde çizmekte
inat ediyoruz?
İnsanoğlunun bir iddiası vardır: Her zaman ben doğruyu bilirim, benim
hayatta yanlışım olmaz; ama bu yaşamı boyunca dönülmesi imkansız olan yapmakta olduğu en büyük yanlışı olmuştur.
Düşünmez ki; nefes aldığı bu dünya üzerinde hatasız kul olmaz.
Şarkılar, şiirler bile bu konuyu ele almış, dünya üzerinde hayatını
idame ettirme gayretinde olanlara önemli bir ders vermek istemiştir.
Bir adım atarken havaya değil de önümüze bakarak atmamız gerektiğini
göz ardı etmemek, hayatımızın en önemli kurallarından bir tanesi olduğu
unutulmamalıdır.
Bu altın kuralı hiçe saydığımız anda, bizi biz yapan her şeyimize veda
edeceğimizi ve yaptığımız yanlışlar yüzünden yürüdüğümüz yolun nereye,
ne şekilde gittiğinden bihaber olacağımız aşikar.
İnsanoğlu her zaman kazanacaklarını hesap eder ;fakat hayatında
nelerden olacağını hiçbir şekilde düşünmez.
Bu hesapsız adımların kendisi açısından pahalıya mal olacağı fikrine,
kafasında yer vermemekte inat etmekten vazgeçmez.
Kurtuluşunuz olmayacağına inandığınız bir bataklığa saplanmamak için,
bakışlarınızı her daim önünüzde bulundurmanız gerekmektedir.
Gözleriniz önünüze bakarken beyninizin başka bir yerde olması, sizlere
telafisi mümkün olmayan kayıplar verdireceği düşüncesinden de yoksun
kalınmamalıdır.
Dünyamızı aydınlattığına inandığımız doğrularımızın, yaptığımız büyük
yanlışlar altında kaybolup gitmesine müsaade edilmemelidir.
Önümüze değil de farklı noktalara bakmaya devam ettiğimiz müddetçe
bizi karanlığın içerisine sürükleyen yanlışlarımızla baş başa
kalacağımızın bilincinde olmamız lazım gelmektedir.
Bu kendini bilmezliğimiz de geriye dönülmesi imkansız kayıplarımız olacağına dair
bir pusuladır.
Her zaman bize verilen tavsiyelere kulak tıkamayı değil; aksine onların
hayatımız için ne kadar önemli olduğu fikri ile hareket etmemiz
gerektiği inancı, akıllarda bulundurulmalıdır. Ben bilirim mantığını kullanmayı tercih etmeye devam edersek, hayatımızda hiçbir güzelliğin sahibi olamayacağımız gerçeği göz ardı edilmemelidir.
Rotamızı çizerken şu manasız fikirden kafamızı temizleyebilme
yollarını aramalı; bizi yapacağımız yanlışlardan kurtaracak olan
zararsız kestirme bir yol bulunması, hayati bir önem taşımaktadır.
Bu yolu bulamadığımız takdirde, dünyamız ışığına veda edecek; zifiri
karanlıklarla savaşmak zorunda kalacağımız görülmektedir.
Doğru bildiğimiz yanlışların hayatımızdan çıkarılması için boş, manasız
fikirlerden beyinlerimizi temizlememiz gerektiği, göz önünde olan
önemli bir gerçektir.
Önümüzde yanan bu ışığı görmezden gelmek de hayatımızda yaptığımız
yanlışları savunduğumuzu göstermektedir.
Rotamızı doğru bildiğimiz yanlışlar üzerinde çizmekte inat etmeye
devam edersek, elimize verilen fırsatlardan feragat etmiş oluruz.
Bu da bu fırsatları bir daha elde edemeyeceğimizi, önümüzde açılan
yolların sonsuza kadar kapanacağını gösterir.
Attığımız adımları hesap etmeden atmak, hayatımızda kapatmamıza
müdahale edilen hendeklerin açılmasına neden olacaktır.
Bu engellerin önümüze çıkıp sonumuz olmaması için de yapmamız gereken
tek bir şey var:O da yaşamımızın olumsuz bir şekilde etkilenmesine sebep olan
inadımızdan vazgeçip görmek istemediğimiz yanlışlarımızın farkına
varmak, zararın neresinden dönersek kardır, diyebilmek.
Yürüdüğümüz Yol Yanlışlarımız Olmasın
neden rotamızı doğru bildiğimiz yanlışlarımız üzerinde çizmekte inat ediyoruz?