Erik ağaçlarının yeşil kolları
Sarılamayan kollarınını daha acımasızca hatırlatmak için mi bilmem
Sımsıkı kucakladı bembeyaz gelinlikli bahar dallarını..
Yoksun annem,
Çocukluğum kayıp
Yitirilmiş bir çocukluğun kadın olma halindeyim...
Tüm düşlere dokunan saf yanımı,
Söküp aldı yüreğimden ölüm
Bir tokat patladı hayallerimin suratında
Yitirilen anne sıcaklığındaydı rengi
Dokunuşlara cevapsız artık sevgilerim
Karşılıksız veren tek yürektin sen,
Yitirdim...
Bilirim tüm kayıpların bir ruhu vardır
Dirilir ve ölürler her gün yeniden
Kısır bir döngünün göbeğinde.
Tomurcuklar asla açmaz
Hep tomurcuk kalırlar acının en acımasız yerinde...
Ellerin eksik geleceğimde annem,
Bak dokunamıyorum yarınlarıma
Aldanıyor gözler buzdağının görünen yanına
Ana olan yanım tüm çıplaklığıyla dikilirken yüzeyde
Ana sıcağına muhtaç çocuk yanım
Saklanıyor ölümün kara gerdanının incilerinde...
Sensiz bahara kucak açmak gelmiyor içimden
Bu mevsime teslim edip seni
Döndüm aydınlık görünen karanlığıma,
Üçyüzaltmışbeş gece önce
Son kez uyudun kendi yatağında
Uğurlamadan önce seni
Karanlığın içindeki sonsuz evrene...
Kollarımda boşluğun
Dudağımda öksüz çocukluğum
Yangınım alev alev annem
Bıraktığın gibiyim hala,
Hala yarım
Hala darmadağın...