Japonya’nın Shiga kentinde lokal anesteziyle ameliyat edilmekte olan bir hasta, ameliyat sırasında kıpırdayıp ameliyatı aksatınca, ameliyatı yapmakta olan pratisyen doktordan sıkı bir yumruk yemiş.
Haberi okuyunca inanın sizin gibi ben de hayrete düştüm. Önce şaşırdım, sonra üzüldüm; ama en sonunda gülmekte karar kıldım.
Hastaya büyük bir psikolojik travma yaşatan lokal anestezinin adamda bıraktığı tesiri mi düşünelim, yaşadığı büyük korku yetmezmiş gibi suratının ortasına yumruk yemesini mi, yoksa zavallı doktorun kaygan zeminde (!) işini icra etmeye çalışmasını mı?
Dünya gitikçe garipleşiyor değil mi? Eskiden ameliyatlarda hata yaptıkları için dövülen doktorlar görürdük, artık iş bölen hastalar dayak yiyor. Tıpkı ders anlatılırken sınıfın huzurunu bozan afacanların yediği iki fiske gibi...
Neyse dostlarım lafı uzatmadan haberin geri kalanını anlatayım.
Yediği yumruğun etkisiyle ilk başta yıldızları sayan, ardından genel anesteziye uğramış gibi baygın yatan hasta, pratisyenin ameliyat için tasarladığı huzurlu ortamı bulmasına farkında olmadan katkıda bulunmuş. Ameliyatın ardından yerleştirildiği odada saatler sonra uyanan hasta, yaşadıklarının şokunu üzerinde atamamış. Olanları baş hekime, ardından da polise anlatan mağdur (!), pratisyenin, ameliyat yapmaya fırsat bulamayacağı bir kasaba hastanesine sürülmesine neden olmuş.
Aynı olayı Türkiye’de yaşasaydık ne olurdu acaba? Biz de dayakçı doktoru doğuya sürer miydik? Yoksa yetkili mercilerimiz (!) “Ameliyatta kıpırdamasaydın kardeşim!” mi derdi? Yumruğu atan pratisyenin amcasının milletvekili olması olayı değiştirir miydi? Ya da yumruk yiyen hasta, bir işadamı olsa, o doktorun ameliyat yapamayacak da olsa, sürülecek bir hastane bulması mümkün olur muydu? Ve bunun gibi bir sürü soru daha...
Hadi gelin bir de olayı “Türk Standartları”na (!) göre hayal edelim...
Dayaksız günler efendim...
