Kendini anlatmak zamana
Çırılçıplak ve yalansız
İmasız
Ne zordur bilir misin
Her gün bir kirlenilmişlik katıyorum
Pörsümüş heybeme
Aldatıyorum
Çocukluk düşlerimi
Etrafımda sonsuz bir kainat
Sonsuz bir kirlilik
Sonsuz bir özgürlük
Dokunamıyorum
Felçli örümcekler gibi
Kötüden korktuğum için
İyiye uzak
Yalnızlıklarda düş kuruyorum
Ben de ütopyalar tutkunuydum bir zamanlar
Her tutkunluk artık bir karabasan
Her tutkunluk esaret
Ölü ütopyanı gömmek ne demek bilir misin
Maviye vurgundur yeşil
Istakozlu akşamlarda
Özlemine sığınır ne zaman terk edilse doğa
Ben doğayı unutalı çok oldu
Hastalıklı bazı beyinlerden çıkan söz dizileri
Mesafe koydu hayatla arama
Ölüyorum artık ölümsüzlük ararken
Bulduğum ölümsüzlük elimde ölüyor
Dağılıyorum
Her parçam bir cehennem
Acıyı tarif etmek ama acı çektirmeden
Sonsuzluktan gelen bir çivinin kalbimi parçalaması
Ani ve tanımsız
Ne zordur bilir misin
Cisimlerde sanıyordum mutluluk
Ne kadar cisim o kadar mutluluk
Olmuyor ama
Cisimler eksiltiyor bir tarafımı
Ne kadar çırpınsam da ifade edemiyorum hislerimi
Kendi içimde boğuluyorum
Ya da başkasının içinde
Neye itirazım var neyi savunuyorum
Bu çok karmaşık bir konu
Bugün söylediğime yarın ne olacak endişesi hayatım
Sözler ölünce insana ne olur bilir misin
Soyut
Tanrıyla başlayan hiçlik
Somut
İnsanla başlayan lağım
Birbirini hiç görmeyen iki kavram topluluğu içinde
Debelenmek galiba hayat
Sevmek sanırdım eskiden hayatın anlamını
Sonra özgürlük, kaos, bilgi diye parçalara ayrıldı hayat
Hepsine sahip olmak imkansız
Hiçbirine sahip olmak imkansız
İmkansız diye bir şey de imkansız
İnsanlarla ortak kullanabileceğim kelimeleri kaybettim
Ne desem kimse anlamıyor
Kim ne dese de ben anlamıyorum
İnsanlarla konuşamamak ne demek bilir misin
]