Ermeni Apostolik Kilisesi Karanlık Geçmişiyle Yüzleşmelidir (3. Bölüm)

Aslında Tanrının evi olması kiliselerde patriklerin, din adamlarının, papazların, zangoçların Avrupa ülkeleri ile anlaşarak Osmanlıdaki isyanların, ayaklanmaların ilk planlayıcıları olduğunu şaşkınlıkla görüyoruz.

yazı resimYZ

ERMENİ KİLİSESİNİN SİYASETLE KİRLİ İLİŞKİLERİ
1877de başlayan Osmanlı-Rus Savaşı 31 Ocak 1878 tarihinde, Osmanlının ağır bozgunu sonrası Edirne'de yapılan ateşkes ile sona erer. Ayastefanos (Yeşilköy) da devam eden ateşkes görüşmeleri sırasında Patrik Varjabetyan Rus heyeti başkanı Grandük Nikola ile görüşür: Antlaşmaya Ermeniler ile ilgili özel bir madde koydurtur. Böylece, Osmanlı ile Rusya arasında imzalanan Ayastefanos Antlaşması'nın 16. maddesiyle Ermenistanın varlığı Osmanlı Devletine kabul ettirilir. (3 Mart 1878)

Ancak, İngiltere Kafkaslar ve Balkanlarda Rusların ön plana çıkmasından rahatsızdır, bu nedenle antlaşmanın Berlinde toplanacak bir kongrede yeniden düzenlenmesini ister. Bunun üzerine Ermeni Kilisesi büyük bir kampanya başlatır. Patrik Varjabetyan kongreye katılacak tüm devletlere ve İngiltere Manchester Ermeni Komitesi Başkanı Karekin Papazyan'a gönderdiği mektuplarda Ermenistanın kurulmasının gerekli olduğunu ve bunun acilen desteklenmesini ister. Mektuplara Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan Ermenilerin nüfusu hakkında şişirilmiş, düzmece rakamlar içeren istatistikler de eklenir.
Beşiktaş Başepiskoposu Horen Narbey Petersburga giderek Çar II. Aleksandr ile görüşür, Rusyanın Ermenileri korumayı sürdürmesini, Berlin Kongresi'nde davalarını savunmasını rica eder.

Öte yandan, eski Patrik Hrimyanın başkanlığında bir kurul Ermeni isteklerini ve Ermenistanın kurulmasını öngören 7 maddelik bir proje ile Avrupa başkentlerini Roma, Viyana, Paris, Londrayı dolaşarak Avrupa ülkelerini "Ermeni Davası" (Hay Taht) na kazandırmak için propaganda gezisine çıkar.

Görüldüğü gibi Patrikhane ve Patrikler din işlerini bir kenara bırakıp siyasal liderler gibi hareket etmişlerdir. Gerçi Patrikhanenin bu çabaları sonucunda Ayastefanosun 16. maddesi 13 Temmuz 1878 tarihinde imzalanan Berlin Antlaşmasında 61. Madde olarak yer alsa da "Ermeni Sorunu" Osmanlı Devleti'nde yapılacak bir "Reform Sorunu" na indirgenir, Ermenistan devletinin kurulmasından söz edilmez.

Bu durum Ermeni Patrikhanesinde büyük bir hayal kırıklığı yaratır. Berlin Kongresi'ne Hrimyan ile birlikte çevirmen-sekreter olarak katılmış olan Nuryaz Çeraz, 1879 yılında yayınladığı bildirgede, Berlin Kongresi kararlarından dolayı Ermenilerin umutsuzluğa düşmemelerini söyler ve özetle şöyle der:

"Berlin Kongresinde gelecekte kuracağımız milli binanın temelleri atıldı. Avrupa elimize silahları verdi; paslanmadan önce bu silahları kullanmalıyız... Berlin Kongresi ile bir altın madeni elde ettik, bu maden ocağını çalıştırmak ve altını çıkarmak bize düşer."

DEVLETE KARŞI İHTİLAL VE İSYAN
Berlin Kongresinden sonra Patrik Varjabetyan ve Patrik Vekili Başpiskopos Mateos İzmirliyan (1845-1910), bugün aynen PKK ve etnik Kürt ayrılıkçıları gibi, Ermenistanın ancak ihtilal ve isyan ile kurulacağını planladıklarından Patrikhane bünyesinde bir "Reform Komisyonu" oluştururlar. Bu komisyon tarafından Piskoposluklara gönderilen genelgelerde, Ermeniler ayaklanmaya davet ediliyor ve öncülüğü Ermeni papazların yapması isteniyordu.

Aslında Tanrının evi olması kiliselerde patriklerin, din adamlarının, papazların, zangoçların Avrupa ülkeleri ile anlaşarak Osmanlıdaki isyanların, ayaklanmaların ilk planlayıcıları olduğunu şaşkınlıkla görüyoruz.

Başa Dön