Farklı Hayatlarda Bir İnsan - 4. Bölüm

...Bir an için odayı sessizlik kapladı.Oda zaten yeterince sessizdi.Pencereler yalıtılmıştı.Kapı bile ses geçirmeyecek şekilde tasarlanmıştı. Doktorun,her hastasında olan “Acaba bu odada konuştuklarım bu odadan dışarıya çıkar mı?” sorusunun Handan'ın kafasını meşgul ettiğini anlaması uzun sürmedi. -Lütfen rahat olunuz.Burası sadece bize acı veren hayatla değil,aynı zamanda kendinizle yüzleştiğiniz bir odadır.Ve eğer ki söyleyemeyeceğiniz bir şey olduğunu düşünüyorsanız size yardım edemem.Kendinizi dünyadan soyutlanmış bir odada düşünün.Burası sizin mahşeriniz!!! Handan,bu konuşmadan sonra soru işaretlerinden kurtulmuş gibiydi. -Ben kocamın öğrenmiş olmasından korkuyorum... -Neyi???... Bir avukat ve bir doktor.Yaşamları iyiydi.Ancak beklenmeyen bir olaydan sonra düzenleri bozuldu.Handan tekrar hayatını bulabilecek mi?Yoksa mahvettiği hayatların acısına katlanabilecek mi?

yazı resimYZ

4. BÖLÜM

Adam, simitlerini belirli bir düzene koydu. Camekânın etrafındaki güvercinleri birkaç hızlı el hareketiyle kovduktan sonra “Simitçiiiii!!!” diye bağırmak için ağzını açacaktı ki birden bunu yapamayacağını fark etti. O bunun için doğmamıştı. Her şeyini kaybetmişti. Belki bir simitçi oluvermişti; ama bunu yapamazdı.
İşte ilk müşterisi geliyordu. Uzun siyah bir elbise giyinmişti. Kolunda ise kırmızı bir çanta vardı. Yanına yaklaştığında ne diyeceği belliydi. Bu sefer müşteriye soruları o değil, müşteri soruyordu.
¬Ne kadar bu simitler?
Adam cevaplamak istemedi. Nedenini kendisi de bilmiyordu; fakat içinde tanımlayamadığı bir sıkıntı vardı.
-Size simitler ne kadar dedim!?
Adam hâlâ bekliyordu.Sessizce kadının gözlerine odaklanmış öylece bekliyordu.
-Bakın acelem var.
Kadın artık dayanamadı. İnsanın içindeki kibri dışarı çıkarmanın zamanı gelmişti.
-Affedersiniz,ama ben büyük bir şirkette yöneticiyim. Acelem var ki sizden simit satın alıyorum. Sizin gibi miskin bir halde duracak hâlim yok! Toplantıya yetişmeliyim.
Kadın birden adamın ellerinin titrediğini fark etti. Adam yavaşça oturduğu yerden kalktı ve kadının önüne dikildi. Camekânın içinden birkaç simit aldı. Onları yavaşça poşete doldurdu.
Kadın bunun için bayağı sevinmişti. Nihayet adamdan simidi almayı başarmıştı. Ne de olsa o yöneticiydi. İnsanları her zaman ikna edebilirdi. Ya da o öyle inanıyordu…
Adam poşeti ona uzatacakken ani bir hareketle poşeti çekti. Kadın bir an için güneşin önüne bir bulutun geçtiğini sandı. Ama güneşin önüne geçen bulut değildi.
Birkaç dakika sonra kadın kafasına aldığı darbelerden yerde uzanmış bir halde yatıyordu. Etrafında birkaç meraklı insan vardı. Ne olduğunu çözmeye çalışıyorlardı. Ya da sadece bakıyorlardı.
Adam ise çoktan oradan uzaklaşmıştı. Yeni bir iş bulması gerekiyordu…

Başa Dön