Fiaba

yazı resim

Geçecekti geniş diyarların ardından soluyacaktı gri atı ıssızlığı
akacaktı asude, yorgun sisler bir bir çözülecekti.
kavuşacaktı solgun çiçeğin özüne bedeninin sözleri
öyle büyük öyle uçsuz bir sevdaydı ki yıldızın gözündeki yaş asla yere inmedi
'belki de rüyana bu denli inanmamalısın! ' dedi düş bazın biri
korkmuştum bakamadım inleyen gökyüzüne,
sorgusuz sıyrılmıştı hikayem yormuştu ayın gözünü
kim cesaret edipte okuyabilirdi ki hayalperestin günlüğünü
düşün prensi aramaktaydı suskun diyarı, ne zaman söylemeliydim şarkımı
ve ben gitmeliydim ve de gitmeliydi yalnızlığın
sürmeliydi gözlerin bulutların ardındaki gelincik tarlalarını
belli ki ben ,ben belli ki solgundum pencerenin kenarından
yol almaktaydık uzun uzun, uzuyordu yorgunluğum
üzgün ve suskundum
canavarlar gerçek, değirmenler hayal
suretim hayalet, vaat ettiğin sahte bir gülüş
bir masal okuyordum...okuduğum varoluş soluduğum düş
ay takip ediyordu gözlerimi düşünürken seçilmemiş yolları
karartılarda büyüyordu
her geçen işareti yol boyunca beyaz bir peri sanıyordum
dileklerim tükenmedi ama sözün avcısı yakmıştı ormanları
ben de alevleri yakıyordum ve inadına susuyordum
kimi istemeliydim yıldız bir an geçerken gözümün önünden mor dağlara
gece kadar maviyken gece ne dilemeliydim?
yol aldıkça büyüyordu yanlızlığım o gelmiyordu ardımdan
el sallayan ağaçların dalları sessizce fısıldıyordu 'gitme'
oysa dönüyordum ve yeniden dönmek üzere köşeleri yoktu dünyamın
eşsizliği büyülemişti düşün prensini avuçlarından uzanan tılsımlı rüyaların
ama ardımdan gelmiyordu yine de
çünkü suskun diyara söylenmemiş melodileri bırakmadık
atların kanadından süremediği bulutlara
köşeler sürerken sisin sefasını
istemiyordu bu kadar düşünceli arsızlığımı o da
aklımdan neler geçtiğini bilemezdi görünmezliğinin uykulu bekçisi
bilseydi korkutur muydu alıkoyuşları bir çok defa beni
'dur' diyenleri dinleyemezdim
söylenecek şarkılar, anlatılacak masallar vardı
evlerin bacalarından atılacak hayaller...
ufuklara söz geçirmek lazımdı.düşün prensi dilsiz bir melekti
bense istiyordum kocaman yelkenli siyah bir gemi güneşe yol alırken
bir meleğin sözlerini dinlemeyi...

Başa Dön