Fotoğraflar sahte olurlar hep. resim çektiren insanlar en güzel gülüşlerini takınırlar ve kendilerini en güzel oldukları açıdan gösterirler.
Kokunu duyamam resminden ya da nefes alışında ki o ritmi hissedemem. Sadece Bakarım. Sende bana bakarsın bir "hiç"liğe bakar gibi. Ya da her şeye bakar gibi bakarsın ama bana baktığın gibi bakmazsın fotoğrafında. Bakmazsın , bakamazsın ya da bakmak istemezsin bilemem ama beni göremediğini bilirim ve gözetlerim seni resminde.
Fotoğraflar sahte olurlar hep. Her fotoğrafında güler insan , hiç bıkmamacasına. Bazen MonaLisa gibi gizemli , bazen çocuklar gibi saf , bazen istediğini elde etmiş bir insan gibi içten... her zaman gülersin. En sevdiğini kaybetmiş olsan da , istediğini elde edememiş olsan da , isteyecek bir şeyin kalmamış olsa da gülersin.
Resmine bakarak kilo almışsın ya da daha bi güzelleşmişsin diyebiliyorum ama resmine bakarken gözlerini okuyamıyorum. O gözler kimin için , nereye bakıyor bilmiyorum. Orada bana ait bir şeyler var mı bilmiyorum ?
Tenine dokunmak istiyorum. Elimi fotoğraf kâğıdında ki sen'in üzerinde gezdiriyorum. Hep o kâğıtsı tat geliyor tenime. Senin tadın senin kokun yok o kâğıtta. Bazen o kâğıtsı tat o kadar bıktırıyor ki beni ; tüm yaşama isteğimi , kalbimi , hislerimi , düşüncelerimi ve sen'i koparıp alıyor sanki benden.
Seni seviyormuyum bilmiyorum ama fotoğrafını sevmiyorum. Sevemedim. Ve sevmeyeceğim.