Sen gittin ya
Saç baş yoluk
Gözler, kederden oluk
Duvarlar oldu nevrim
Karanlıklar çevrim
Sen gittin ya
Kapı kürek
El yürek
Sen vardın ya
Arzular kanat
Kanatlar tayyare
Olmazdan oldu seyyare
Tayyareler coşkuydu
Boş belasına baş belası
Sen vardın ya ben
Sudan çıkmış balık
Her durumda bir alık
Sen gittin ya
Hevesler uçmaz oldu
Yollar adres
Adresler bilinmez oldu
İtlerden seri
Peşine oldular geri
Sen gittin ya
Gözlere koydular irem, bunun da
Çekeri kalmadı ki bir dirhem
El yakanım
Sıcak bakanım
Tarumarla ben
Sanki şakanım
Birden devre esti yel
Sen gittin ya kendimle dem
Ne kayıbım, ne ayıp
Kuraktım, ama gözüm yaştı
Dağ desem, pusulam şaştı
Şiddetin bir kaybedeni vardır
Galiba ikimiz de kaybediyoruz
Arafı gölge biz birbirimize bölge
Murat diyorlar, korkudan diyorlar
Çareden değil ki surat
Kulaklar lenger, ağızlar bohça
Barışı, karışı; dilde ki her bir yarışı
Sık duyar olduk, çokça
Yarından ifrit, karından girift
Ağzı kapalı ötüyor baykuşlar
Sen gittin ya bu yerler
Önce insanım diyor, dile tabi!
Toplumuz diyor, etnikçe abi!
Günahlarına Allahın adıyla sabi
İskele alabanda
Gözleri sancak
Bilmezlik hoştur
Tahakkümü bilir ancak
03.05.2013
Sancak: Gemilerin sağ yanı