Halep'e Kelepçe

yazı resimYZ

"İşte geldim gidiyorum/Şen olasın Halep şehri
Çok ekmeğin tuzun yedim/Helâl eyle Halep şehri"(Âşık Garip)

Halep'in ahvaline yanıyor yüreğimiz
Hissiyat paramparça, kanıyor yüreğimiz
Su misali akıyor ümmetin masum kanı
Zalimler saldırıyor, canı çıkası canı
Ona buna çatıyor, Haçlının dönmüş gözü
Dün başka bugün başka, güven vermiyor sözü
Gökler katran karası, yaş döker hilâlimiz
Yüreğimizden taşar hüznümüz, melâlimiz
Devrildi koca çınar, kırdılar filizini
Çamura buladılar ecdadının izini
Viraneye dönüşmüş kırık dökük haneler
Ateşe meydan okur, gül olur pervaneler
Kalanlar gidenleri rahmetlerle anıyor
Burada yüreğimiz, orda Halep yanıyor

Varil bombalarıyla ölüm kusuyor şehir
Sükûtu haykırıştır, sanma susuyor şehir
Çalındı çocukların gök mavisi düşleri
Pembe dudaklarına uğramaz gülüşleri
Mazlumun boğazına dayamışlar bıçağı
Nerde okşayan eller, nerde ana kucağı?
Hiçbir söz dindiremez Halep'in acısını
Geri getirmek müşkül ana ve bacısını
Bayraklaşır yiğitler verince son nefesi
Ruh hürriyete uçar, açılır ten kafesi
Gökten bomba yağdırır; düşman kahpe, mert değil
Ölüm bahar ülkesi, mümin için dert değil
Nefretin lokmasını zalim kana banıyor
Burada yüreğimiz, orda Halep yanıyor

Esaret kör bıçaktır, pek derindir ağrısı
Vicdansıza vızıltı, hakikatin çağrısı
Halep'e gün doğmadan uyku bize haramdır
Ümmetin istiklâli mukaddes bir meramdır
Öldükçe çoğalırız; bir ölür, bin doğarız
Batı'nın köpeğini bir tükürsek boğarız
Ey savaşın çocuğu, yitiğini ararsın
Kurşun yemiş neferin yarasını sararsın
Yetimlerin acısı yüreklere dokunur
Çocukların kederi gözlerinden okunur
Göklerin boşluğunda sonsuza uçar kuşlar
Kesemez yiğitlerin nefesini yokuşlar
Körpecik kuzuların yaraları kanıyor
Burada yüreğimiz, orda Halep yanıyor

Ağlama yetim çocuk, sil gözünün yaşını
Zalime karşı dik dur, öne eğme başını
Yanındayız ey çocuk, asla yalnız değilsin
Bu çağın haydutları önünüzde eğilsin
Zalimin karşısında mazlumdan taraf olduk
Vahdetin kıblesinde kenetlendik, saf olduk
Acının semahında semaya kalkar eller
Hicranın ateşiyle küle dönüşür güller
Kemanın teli koptu, yarıda kaldı şarkı
Dama baykuş tünedi, kül etti evi barkı
Kirletir ak toprağı düşmanın çizmeleri
Zülfü yâre dokunur mazlumu ezmeleri
Halep'in ortasında katliam yaşanıyor
Burada yüreğimiz, orda Halep yanıyor

Merhamet tuz buz olmuş, kanamakta vicdanlar
Kime hayır getirir haram dolu cüzdanlar?
Suriye'de yaktınız cehennem ateşini
Hiçbir bulut örtemez hakikat güneşini
Ümmete pusu kurdun, zalim devrilsin boyun
Halep'te oynanıyor oyun içinde oyun
Bomba şimşeklerine lânet okurken dağlar...
Ufuklar kan renginde; gök ağlar bulut ağlar
Halep'te can pazarı, ölüm kusuyor gökler
Gün olur devran döner, sanma susuyor gökler
İçer kevser suyunu sonsuzluğa göçenler
Susamaz ömür boyu aşk badesi içenler
Bu çağın Nemrutları kendini ne sanıyor?
Burada yüreğimiz, orda Halep yanıyor

Çağları aşıp gelsin Bilâl'in ezanları
Hakk kuyuya düşürsün kör kuyu kazanları
Selâhaddin Eyyübi bu toprağa can verdi
Kanla sulandı toprak yiğit yurda kan verdi
Serçelerden korkanlar, ekmez bahçeye darı
Engellemek müşküldür yola çıkan baharı
Ecnebinin bahçesi gözyaşıyla sulansın
Ey şeytanın çırağı, sen koca bir yalansın
Göklerin yangınında kalp aynası puslanır
Yetimlerin âhından kirpiklerim ıslanır
Yalanın hariminde kekemedir her kelâm
Vatan için ölenler, size binlerce selâm!...
Yüzsüz palikaryayı bütün dünya tanıyor
Burada yüreğimiz, orda Halep yanıyor

Başa Dön