Diğerlerinden biraz daha farklı, biraz daha sessiz bir gecede daldım düşüncelere. Sessizlikti sanırım beni öylesine “size” iten. Bir sigara, bir bira ikindisiydi oysa. Sabah olmayacak gibiydi. Kurduğum düşleri düşündüm sonra. Çoğunun yarım kalmış olduğunu farkettim. Evet, hepsi biraz eksikti. Hoş geldiniz eski, eski sevgililerim. Hepinizle çok güzel, çok iğrenç günlerimiz oldu. Kiminizi soğuk bir kış gecesinde sessizliğe terk ettim, kiminiz beni çay kıvamında bıraktınız. Ne kadar da saçmaydı oysa ayrılık konuşmaları. Ne kadar çok yalan barındırıyordu bünyesinde. - “Neden gidiyorsun, ben seni canımdan çok seviyorum” - dedi, ben sustum. Bir yalanla konuşamazdım çünkü. Susmanın tüm çeşitlerini biliyordum çünkü. Hiç biriniz sevmediniz oysa susmalarımı. Sessiz harflere gömülmemden haz almadınız hiçbir zaman…
Kimilerinizi çok sevdim, kimileriniz beni çok sevdiniz. Sevmeyi sadece sevişmekten ibaret sanıyordu bazılarınız. Karşısındakini hırpalayarak yapılan birşey sandınız aşkı. Kiminiz bol bol küfür ettiniz, bazı küfürlerin sizi manasız kıldığının farkına varmadan. Kiminizle bir sigara içimlik zamana sığdırdık sevgimizi. Soğuk, erkek bir geceyi sıcacık, yumuşacık bir tenle buluşturduk. Sabahlamalarımız oldu…
İsim vermek istemiyorum ama seni o kadar çok sevmiştim ki. Biliyorum; sen de beni sevmiştin. İçimize sığdıramamıştık bu sevgiyi. Asıl sorunumuz da buydu zaten. Sen beni bir erkek gibi okşadın, ben seni bir akraba gibi öptüm. En erotik muhabbetlerde, sansürüm oldun. Bir süre sonra, ezberledik birbirimizi. Ben kimi zaman başka kadınlara anlattım kendimi. - Kimi zaman da gerçek sevişmelerim oldu - Ama hep, senin yüreğine sığındım sessizce. Kimle sevişsem, senle ağladım sonrasında. Yüreğim oldun…
Neyse… Hiç birinizin resmini yırtmadım yüreğimden. Hiç birinizi unurmadım biliyor musunuz… Hoş geldiniz eski, eski sevgililerim…
Sen de mi buradasın. Ne işin var senin bu temiz insanların arasında. Yakışmıyorsun bu insanlara. Sana söyleyebilecek pek fazla sözüm yok zaten. Ne kadar çok yalan söylemişsin meğer. Buradaki herkes de biliyor ki, en çok seni sevmiştim. Kimse için yapmamıştım senin için yaptıklarımı. Çok geç anladım hiç birine değmediğini. Hayatımda ilk defa birinin resmini yırtacağım. Hayır beni üzdüğün için değil. Hayır yalan söylediğin için değil. Hayır hemen yeni sevişmelere, sevişlere, öpüşmelere koştuğun için de değil. Hani birlikte çektirdiğimiz bir resim vardı ya, hani fotoğrafçının camekanında duran. Hani bir sonbaharda çektirdiğimiz. Hani üstünde beyaz gömlek, siyah pantolon olan. Hatırladın mı? Hani birbirimizin gözlerinin içine, yüreklerimize baktığımız. İşte o resmi. Hayır yalanlar söylediğin için değil. Hayır yalan göz yaşların için değil. O resimde bir başkasına baktığını fark ettiğim için yakacağım o resmi. Ben ömrümü sana katık etmişken, sen başkasına katık olduğun için yırtacağım…
Neyse… Tatsızlık çıkartmaya gerek yok şimdi… Mademki hepiniz beni görmeye geldiniz. Madem ki bir ömür borcumuz var hepinizle… Hoş geldiniz eski, eski sevgililerim…
Sabah mı?..
Daha olmadı…