Ellerindeki poşetleri nasılda fırlattı,can havli ile sobanin ateşine sarıldı sızlayan parmak uçlarını hissetmeye başlamisti ki sağ tarafta siyah beyaz filmlerden kalma renkli gülüşle kendisine bakan gözlere bakakaldı..
Bir an durup parmak uçlarına baktı, çorabinin kuru kalan tarafıyla çıplak kalan parmağını içeri almaya çalıştı..Kimdi acaba bu yıldız bakışlı kız, durdu düşündü görmemişti onu şimdiye kadar ama bakışına çok aşikardı.. Konuşuyor muydu yoksa şarkı mı söylüyordu anlayamadı,tek anladıği gülüşünün üşüyen yanlarını ısıttıği idi..Elleriyle işaretlere başladı bir şeyler anlatmak istiyordu herhalde hala ne yapmak istediğine anlam veremedi,ne anlatmak istiyordu bana diye düşündü, kendisi de bir şeyler mırıldanmak istedi, olmadı, yapamadı, dilini mi yutmuştu acaba yıldız bakışları görünce yok yok hala ona şarkı söylediğini düşündü..Kendisi de ayağa kalkıp küçük küçük dansa başladı beyninde çalan kendi parçasinda birkaç figür gösterdi o dans ettikçe gülüyordu yıldız bakışlı kız da.. O güldükçe müziğin sesi arttı sanki beyninde ayakları yırtık çorabına inat daha sağlam basıyordu yere, coştukça yüreği eridi...acaba o da kendisi gibi içindeki müzikle mi yaşıyordu diye düşündü sevindi kendi gibiydi..
Birden içeriye annesi girdi bayanı görünce çook sevinmişti oğluna yaklaşıp bir şeyler anlatmaya çalıştı sadece annesini anlayabiliyordu ve gelen kişi tüm kelimeleri isaretlere bağlayan eğitimci idi ona her seyi anlatabilme ve anlayabilmesi için işaret dili öğretecekti..
Bir an üzüldüü kendi gibi dilsiz ve sağır sandi ama düşündü onun yanında o da dilsizdi ve ona sağirdi, onun içindeki şarkısını duymadığı için...Beraber yüreğindeki şarkıyı anlayıp yıldızlı bakışta kaybolacaktı kim bilir...
İçindeki yıldıza sarıldı yıldızının adını Güneş koyacaği güne yaklaşıyordu belki de gönlündeki ritme kulak vererek....
İçimizdeki Yıldız
Her insanın içinde parlayan bir yıldızı vardır