O akşam ağlamaklı bir hali vardı. Karlar arasında kalmış ufak kulübesinin derme çatma yapılmış yatağından kalkıp, teneke de yanan ufak ateşin önüne bağdaş kurarak oturuvermişti. Yaşamını düşünüyordu. Kasabanın ötesinde olan çiftlikte hamallık ediyordu. Ufak bir geliri olan bu işte iri yarı arkadaşı olan Tommy ile çalışıyordu. Kulübeleri de kendilerinin değildi zaten, ihtiyar bir balıkçıdan kalmıştı onlara. Her ay başı maaşlarını aldıktan sonra kente inerler, ucuz biralardan içerler ve sabahlara kadar sızıp kalırlardı. Ellerinde ki para bitince de yeniden çiftliğe giderler ve ay sonuna kadar çalışırlardı.
O bu düşüncelere dalmış iken tahta kapı açıldı. İçeri giren Tommy'di. Ellerinde ki ufak poşetlerden somun ekmek ve iki bira çıkarmıştı. Onlar gene bu içkileri sabahlara kadar içip, sızdılar.
Sabah olunca saatin geç olduğunu fark ettiler ve apar topar giyinip çiftliğe gittiler. Çiftlikte çalışanların müdürü olan Toretto, artık onları bu işte çalıştıramayacağıı kızgın bir ifadeyle belirtti.
Bunlar sonucunda iki arkadaş yeniden çiftlik aramaya koyuldular. Bu sırada suratına su serperek Tommy, Brian'ı uyandırdı. Brian; - Oh! Bunların hepsi lanet olası bir rüyaymış diğerek tenekenin yanında olan biralardan bir tanesini kafasına dikti.
Ondan sonra gene hergün akşamlardan sabahlara kadar bira içiyorlardı. Vaktin nasıl geçtiğini bilmiyorlardı. Belki keyiflerine düşkündüler ama çevredekiler de onların biralarını gecelere kadar içmeleri bir yana gürültülerinden rahatsız olmaya başlamışlardı. Bunları bazen Brian ve Tommy'e söyledilerse de onlar komşularının bu sözleri kulak asıyorlardı.
Bu arada şikayetçi komşularının aralarında Braga isimli yaşlı bir adam vardı. Son derece huysuz ve kızgın bir yapısı olan bu adam, eski bir devlet memuru olmasına rağmen iş arkadaşını ve bir diğer kişiyi öldürdüğü için hapse girmişti. Hapisten çıktıktan sonra ise de eski evine dönmüş ama ailesini çoktan kaybetmişti.
Gelgelelim bizim iki arkadaştan rahatsız olan bir kişi de bu yaşlı adamdı. 60 yaşından sonra bir damarının çatlamasını istemiyordu ama gene de çok kızıyordu iki arkadaşa..
O akşam yeniden iki arkadaş, evlerine dönmüş içkilerinin dozunu kaçırmışlardı.
Bu sıra yeniden uykusuna dalmak isteyen yaşlı Braga artık dayanamayıp, duvarda asılı olan tüfeğini alıp, iki arkadaşın evlerinin açık pencelerelerinden silahını doğrultup, ikisi de göğüslerinden vurmuştu. Bir saat olmadan gelen polisler ve ambulans yaşlı adamı polis merkezine, iki arkadaşı da hastaneye kaldırmışlardı. Yazık ki iki arkadaş ölmüş ama Braga hapise girdiği halde pişman olmamıştı.
