İskender Pala

İki fert arasındaki meclübiyet, ruhanî beraberlikden doğuyor ise, hiç bir engel önünde sarsılmaz. Tatmin olmakla tükenmez.Nefsanî sebeplerden doğan meclûbiyet ise, en basit engellemelere mukavemet edemeyip yıkıldığı gibi, her tatminkarlıkta bir parça daha tükenir.

yazı resimYZ

Vaktiyle Kütahya'da, Germiyan ilinde yakışıklı, gayretli ibadete düşkün bir genç yaşardı. Herkesin parmakla gösterdiği Yusuf gibi Yegane-i cihan bir civan idi.
Bir gün pazara giderken evlerin pencerelerinden birinde bir kız gördü ve aşkına düştü.Aklı başından gitti.Kız da onu görmüş, o da tutulmuştu.Sonra genç birilerini göndererek
kıza talip oldu.Ne ki kızın babası aklından onu başkasına nişanlamıştı ve delikanlıyı küçük görüp teklifini reddetti.İki genç arasındaki aşk elemi dayanılmaz hale gelince
kız haber gönderdi.
''Beni çok sevdiğini öğrendim. Benim de sana olan arzum son hadde vardı.İstersen seni ziyaret edeyim, yahut senin evime gelmeni kolaylaştırayım, sen gel.''
Genç bu haberi getiren aracıya açık konuştu:
''Bunlardan hiçbiri olmayacak. Eğer ben Allah'a asi olursam büyük günün azabından korkarım.''
Aracı kıza gelip bu haberi verince kız,
''Teklifim açık olduğu halde onu Allah'tan korkarken buldum. Kulluğuna gıptalar olsun.İffete ve fazilete herkes müşterektir ve Allah'ın emri herkesedir madem, o halde bana yazıklar olsun!''
dedi ve o günden sonra kendini ibadete verdi, dünya ile bağını kesti.Kesemediği tek bağ, o delikanlıya olan aşkıydı.Bu uğurda erdikçe erdi, dert üstüne dert çekti.Sonunda bu yüzden can verdi.
Genç, onun öldüğünü duyunca yıkıldı, perişan oldu.Mezarına gelip ağlar, onun için dua eder, yanar yakılırdı. Yine bir gün kabri başındayken onu uyku bastı.Rüyasında sevgilisini gördü
pek güzel giysiler içinde ve ay gibi parlıyordu.Sordu:
''Nasılsın benden sonra neyle karşılaştın?''
''Ey arzum! Senin sevgin ne güzel sevgiydi, beni hayra ve güzelliğe götürdü.
''Nasıl bir güzellik?''
''Cennet ey sevgili, hiç bitip tükenmeyen nimetler içinde sonsuz bir cennet...''
''Beni orada hatırla. Çünki ben seni hiç unutmuyorum.''
''Vallahi bende unutmuyorum.''
''Seni ne vakit göreceğim ey sevgili?''
''Yakında bize gelecek ve beni göreceksin.''
O genç, rüyasından sonra yalnızca yedi gece yaşayıp öldü.

Bu hikaye gerçekmidir hayal ürünümüdür bilinmez ama İskender Pala'nın Aşkname kitabından okuyup size aktardığım bu güzel hikaye isteyen ile istenenin halini arzediyor.
Eğer sevgiliyi isteyen isen zaten hedef bellidir, yok istenen isen o vakit irade elde değildir.

Feryad ki feryadıma imdad edecek yok
Efus ki gamdan beni azad edecek yok

Te'sir-i muhabbetle yıkılmış güzel amma
Virane dili bir dahi abad edecek yok

Kes varsa alakan bana ey tali-i dünum
Sen var iken alemde beni yad edecek yok

Başa Dön