Pek çok kayıt sırasında rastladığım bir taleptir kendimle ilgili bir tanımlama metni oluşturmam. Çoğu zaman da yanıbaşına bir özendirici eklenmiştir, kendimi ne kadar iyi anlatırsam, arayanımın, soranımın, okuyanımın o kadar fazla olacağını söyleyen. Belki bu talep yalnız benim için sorun oluyordur ama yine de önemli buluyorum. Yeryüzünde kendini 100 kelimelik sanal bir kutucuğa özetleyebilecek kadar iyi tanıyan bir insanoğlu var mıdır?
Modern zamanlar insanının acı çeken, yalnız, yargılamaktan çok yargılanmamakla ilgilenen ve dönüp de kendine bakmaya pek de vakti olmayan bir canlı olduğunu düşünürsek bu zavallı insanlardan böyle büyük bir beceri ve derinlik beklemek haksızlık olacaktır. Öyle hızlı akıp geçiyor ki artık zaman herşeyin en hızlısı, en kolayı ve en kestirmesi makbul. Öyleyse kendini anlayıp bir de özetlemek gibi acı verici bir işi kim kimden isteyebilir. Aslında öğrenmeye kendinden başlamak lazım ama CV yazar gibi yaşarken bir insan nasıl kendini yargılar, eleştirir. Çıplaklık yalnızken bile zor bu zamanda. 'Cahiller kendini aklar,kamiller özünü yoklar' gibi bir yaklaşım bu gün işsiz ve izole yaşamak yolunda atılan büyük bir adıma denk gelebilir. İçi boşken de dolu görünme günüdür gün. Acı verici insani kusurlarımız aslında gün gibi ortada ama bakmazsan görmezsin ki. Şimdi tüketebildiğin kadar var olabilen insanların dünyasındayız. Yazılar da yazan da bir tüketim nesnesidir aslında ve satın alındıkça vardırlar, gerçekte var olmayan birini tanımak da özetlemek de benim boyumu aşar.
Yazmak bir de kendiyle kavgalı insanın yapacağı iştir,kavgası,merakı bitmiş insan niye yazsın ki. Sıradan insanın sorunu değildir 'kendisi', merakı da değildir. Kendini en çok merak eden en çok yazandır, beynimizdekiler görmenin en kolay yoludur yazmak ve yazdıkça insan benlik sınırlarını görür,kendi kalemiyle çizer. Yine aynı noktaya geldik, kendini tanıyıp da özetleyen insan kimdir.Kendini tanıyan mı, düşlerini anlatan mı?
