Ellerim sürgünde sevgilim
Şiir yazma dedi en son gördüğüm varlık
Karşıyaka’da küçük bir şizofrenim
Bir yangında yandı ruhum, bedenimde yok artık
Düşlerimden bir tren alır beni her gece
Son istasyon sevgilimin elleri
Duydum isyan etmiş dağlardaki her hece
Söyle hala utanmadan nasıl yazarım şimdi
Burnu kalmış camekânda yoksul çocuğun
Adresi belli olmayan bir hüzün kaplamış mahalleyi
Benim suçum değil tüm kabahat gördüğüm halüsülasyonun
Önce siyahı terk etmiş sonra beyazı gözlerimi
Telefonumdaki bir ses her şey yazı için diyor
Allah kahretsin neye yarar sadece yazmak
İyi bak köşe başında bir kedi içgüdülerine kızıyor
Ah be insancıklar bazen bir kedi kadar bile olamıyor