Elektronik eşya biraz şans işidir; neredeyse ömürlük gibi çok sağlam çıkabildiği gibi ertesi gün elinizde kalarak hayal kırıklığı da yaratabilir. Biz tüketiciler bunu iyi bildiğimizden güvenilir markalara yönelir ve bir süreliğine garanti ararız. Firmalar da tercih sebebi olduğunu bildiklerinden garanti sürelerini artırdıkça artırırlar. Peki, bu garantilerin geçerliliğinde kimi durumlarda insiyatifin tek taraflı işlediğini ne kadar düşünürüz?
İşte benim başımdan geçen ve anlatmaya söz verdiğim bir “garanti” hikayesi;
22.01.2008 tarihinde 1225 TL bir fiyata 2 yıl servis garantisi veren HTC TYTN II model bir cep telefonu aldım. Ara sıra kilitlenmeler dışında hiçbir problem çıkarmayan bu cep telefonunu gerçekten severek kullanıyordum. Bir gün birdenbire ekranındaki yazıların silikleştiğini fark ettim. 12.10.2009 tarihinde Bakırköy’deki KVK servisine bıraktım. 15.10.2009 tarihinde cep telefonuma kayıtlı ses mesajı ile telefonun darbe aldığını garanti kapsamı dışında olduğunu ve tutarın da 681.7 TL olacağı bildiriliyor ve onay isteniyordu. Onaylamadım ve ertesi gün yetkiliyle bizzat görüşebilmek için servise gittim. İsminin Ebru Ahmedi olduğunu öğrendiğim yetkili ile bir süre görüştüm. Bu görüşmede Ebru Hanım, telefonun darbe aldığını, USB yuvasının da hasar görmüş olduğunu teknik servis olarak tespit ettiklerini, tamirinin ana kart ve USB değişimi ile olabileceğini ifade etti. Ben de, hekim olarak çalıştığımı, çok titiz olduğumu, telefonumu düşürmediğimi, düşürmüş olsam bu olayda zaten ısrar etmeyeceğimi USB yuvasında ise önceden hiçbir arıza yaşamadığımı, belki de serviste onarım esnasında olabileceğini, böyle ciddi arıza çıkaracak bir darbenin en azından dış aksamından da belli olacağını, garanti kapsamı dışına atılıp üstelik aldığım fiyatın yarısından fazla bir fiyatla onarılabileceğinin söylenmesinin haksızlık olduğunu söylediysem de ikna edemedim. Ebru Hanım’ın nazikçe beni dinlemesi güzeldi ancak görüşmenin prosedür tamamlanmasından ibaret olduğunu hissettiğim için daha fazla ısrar etmeyerek durumu Tüketici Haklarını Koruma Derneğine götürerek hakkımı arayacağımı ve ulaşabildiğim uzak-yakın tüm çevreme durumu anlatacağımı ifade ederek telefonumu teslim alıp ayrıldım.
İşte buyrun size “iki yıllık KVK garantisi” nin düşündüren hikayesi!