Asıl adımı kolay kolay ele vermeyen siyah fötr şapkamın altında
gözlerimi kısıyorum
sinsice kendi sancılarıma gülmek,
son zamanlarda yaptığım tek sosyal faaliyet.
İçimdeki başkalıkların tabaka halinde göğsüme oturduğu bir çeyrekte
zamanın sınırsız tiktaklarını kulaklarıma tıkıyorum.
Bu beni olduğumdan daha sessiz biri haline getiriyor.
sonsuz tembelliğimin ağır çekimde bana ulaştırdığı müjdeye bakılırsa
bugün yağmur yağmayacak.
yani
Kupkuru bir hayalin eteğinden çekiştirirken
içimde ki soysuzu ipe asabilirim.
o tanrının
onun.
aslında avıyla flört eden bir avcının çekiciliği var üstünde.
dudaklarında
koltuk altlarında
masal diplerinde
göz çukurlarında
ölümün...
dedi sessizce
dilime sürtünerek
bana tek kelime etmeden neden öldüğünü anlamaya çalışıyor.
Bense neden katil olduğumu hiç sormuyorum kendime.
Anlamak bazen sadece geciktirir olması gerekenleri.
dişlerime bulaşan kahkahanın halsiz tınısını yutuyorum günlerdir.
anlamak mideme iyi gelmiyor.
anladıkça kusuyorum
Labarnanın yılanı içime zehir akıtırken tıslayarak uyanıyorum.
Kasılmalar bittiğinde düşüm beni terk ediyor.
kasıklarımda dipsiz bir sancı
doğum kadar gerçek
doğum kadar acı
Ve şimdi tek başına yaşanan bir cinayetin izleri ortadan siliniyor.
ömür silmektir yaşananları
-artık hiç kan yok
çığlık yok
üstelik içimdeki başkalıklar yok olmuş gibi.
İlk defa kendimi böylesine yalnız hissediyorum.
aslında her katil gibi