siyahla beyaz karışır,
hayatla ölüm gibi.
zeytinyağı suya karışır,
ölünün toprağa karıştığı gibi.
mürekkep suya karışır,
kanın toprağa karıştığı gibi.
ölüm bir zindandır,
tüm dünyanın etrafına çevrilmiş:
sevmektir bir dikenli teli;
tüm ölülerin kanını emmiş.
mürekkebe boyalı
dikenli tele doymuş
ve tüm ölülerden sarılmış
doluca bir sigaradır hayat.
ucu ölümken her şeyin;
ölümden keyif alınmış bir sigaradır;
ve kahpedir hayat.