Nadasa Bıraktığın Saçlarını Dansa Kaldırmasın Rüzgar

yazı resim

“Nasıl ezberlenir Allah’ım Arapça dua eden insanın Latince kemikleri” * O.Atay

Çocuk sevinci yüklü uçurtmalar da biraz tanrı olur gece yarısında
Bu tenin çölünde bir vaha da…

Henüz demirin inançsız kalmasında
Ve pası seçmesinde etkisi yokken yalnızlığın
Ben yağmur sonrası rüyasından ötede yorgun düşen bahardan arta kalmışken
Nadasa bıraktığın saçlarını dansa kaldırmasın rüzgâr
Ve geceye oturduğunda çığ gibi sesin
Yeni bir çağ açılır tarihin sayfalarında
Hebayla aşk arasından sızıp
Dokuya uygunluk konusunda bulaşıcı bir etkiyle
Teninde vaha havası geçersin aklımdan…

Aklımda kalan göğüs çatalınla
Ellerimi dinleyip kükremen
Batıl inançlarımı kemirmene yol açacak olsa bile
Dökülmeyecek tenim
Gökten yere uzanan vahiylerle saracakken seni yumak yumak
İnançlarını köprü ayaklarına bağlamak çıkış yolu değil bu baskından.

Şubat vardiyasında mahsur kalınca yüzün
Köpek sesleri ısırmasın kulak memelerini
Korkmasın kadınlığın
Saçlarına gizlediğin özlemin limanları
Kundaklanmasın artık.

Geminin serüveninde koy yokken henüz
Rotası suyla orta karar öpüşmeyi emreder
Evde deve yetiştiren çöl insanları gibi
Kemiklerine mekik çekmeyeli ne çok oldu, gecenin desteğiyle
Kalçaların çakal gibi sürüyle, sürülüyor ellerime

Mor renkli romlar çıkartılınca mahzenlerden
Tanrıyı tanırdık böyle zamanlarda, bağışlardı
Aşk bir katı atık projesinden ibaretken terk mevsiminde
Hangi feryadın esin olabilir aşkın anadilinde
Ceza sahasında en zor delikken göbeğin
Göbek adının olmaması ne kötü…

Başa Dön