Ördüğüm Kalın Duvarlar

Değiştim mi değişmedim mi. Bildiğim; Bildiğim bir şeyleri değiştirmeyi denediğim. En azından kendimle mücadele ettiğim. Hayatıma dair her bir ayrıntıyı unutmaya çalıştığım.

yazı resimYZ

Geçmişte yaşadıklarıma üzülmüyorum ama biraz sıkışıp, daralıyorum arada sanırım. Belki de kendimi kandırıyorum. Her geçen mevsimin ardında bıraktığı hasreti farketmeden akıp gitti zaman. Farkettiğim de ise geç kalınmış erken zamanların hasreti ile.

Mevsimler saatler insanlar arasındaki geçişi bile fark edemeden akıp gidiyor. Birkaç sene öncesi daha farklı mıydım daha farklı mı düşünüyordum. BilmemDeğişmeyen tek şey acılar oldu sanırım. Sahip olduğumu sandığım şeylere güvenip birkaç adım sonrasını görememek kötüymüş anladığım. Diyemediğim herşeyin toplu acısını çekiyorum her bugün yaşadığım zaman diliminde.

Ördüğüm o kalın duvarlar bile çare olmuyor hiç bir şeye. Yıkamadığım duvarlar da cabası. Sahip olduğum her düşünce değişirken değişmeyen öyle acılar zorluyor ki beni. Öyle haller işte. Öyle işte.. Öyle..

Değiştim mi değişmedim mi. Bildiğim; Bildiğim bir şeyleri değiştirmeyi denediğim. En azından kendimle mücadele ettiğim. Hayatıma dair her bir ayrıntıyı unutmaya çalıştığım.

Gidiyor işte kırık dökük. Biraz pişmanlıklar, biraz özlem, biraz da gülüp geçmelik.

Hala yalan söylüyorum kendime biliyor musun. Aslında konu da tam bu değildi ya ama işte. Bir şeyler garipte olsa anlamsız da olsa sensiz de olsa gidiyor işte.

Durup durup şiir okuyasım geliyor. Oğuz Atay'la tutunamadıklarıma uzanmak. Sabahattin Ali ile kendi halindeliğin ve içtenliğin aynasını tutabilmek. Cemal Süreya ile adımdan harfler eksiltmek. Nilgün Marmara gibi ölümü ben'in yatay bilgisi olarak tanımlamak. Özdemir Asaf Attila İlhan Orhan Veli Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Nazım, Necip yani Hüznü bize zarf içinde getiren adamlarla ölmek

Ve galiba her şey değişecek, unutup, yaşamaya devam edeceğim ve siz hala beni o gülen gözlerimle çocuksu ürkekliğimle hatırlayacaksınız.

İbrahim Suha

Başa Dön