Kommagene topraklarında sular ısınmıştı ve durulmuyordu.Doğu ve batının genler topluluğunda neler oluyordu.Neden birden köprü altındaki sular kabarmıştı.
Benim ne işim vardı burada ,aradığım neydi,kafamın içine binlerce sorular yığılıyordu. Geta bana görünmüştü güneşin batışında.
Kendimi yeniden doğurup geçmişe yolculuğa çıkma zamanı mı ? Düşündüm..
Örtüler
Örtüler..
...
Geta aynada yüzüne baktı elleriyle yüzünü kavradı. Siyah saçlarını usulca topladı. Sakin miydi veya korkuyor muydu anlayamadım.Gizlice aynaya baktım. Gözlerindeki dehşeti görebiliyordum.
''Bir yudum iç şaraptan Geta alevlensin damarındaki kan kıskançlığın yüzü güneş gibi yanmış Caracalla şeytanın arkadaşı,çürümüş dişlerinden kan akmaya hazır , fresklerin bile gözleri korkuyor senden, ama ben Geta onurluca direneceğim sana...''
Sert bir şekilde yüzünü aynadan çekti ve odasından ayrılıp mermer avluya geçti..
''Yüce kralım Severus beni emretmişsiniz...''
Severus Kommagene İmparatoru, elleriyle pelerinini arkaya savurdu. Gözlerinde ışıltı vardı .Belli ki kızını seviyordu.
''Gel prensesim şu topraklara bak ve gör sonsuza kadar yaşayacak.Bir uygarlık bırakacağım Nemrut'un düz çayırlarından başlayıp bütün batı ve doğu genlerini içinde taşıyacak bir uygarlık, ben ve Domna uyurken..
''Şu sütünlar muhteşem olmuş yüce imparatorum bir köprünün dört sütünü , var olun hep başımızda ve sürsün sonsuza kadar kardeşlik bu geniş topraklarda...''
Severus onu neden çağırmıştı.Kararı kızına bıraktı.
Geta gökyüzüne baktı.Pers imparatoru onunla evlenmek istiyordu.
..
''Yüceliğim bu topraklara toprak katacaktır.Ben Pers imparatoru Senhas batının yolları Kommageneden geçiyor.Tanrıların tanrısı olacağım...''
Ellerini beline koydu.Bundan çok emindi.
''Buraya toplanın büyük ordunun komutanları derelerden geçip dağları aşacaksınız, ovalara hükmedeceksiniz ,gerekirse kartal kanatlarında uçacaksınız ve Kommageneden Getayı bana getireceksiniz.Haber saldım Severusa varın hazırlanın büyük güne..''
O büyük gün Senhas için gelecek miydi.Her gece onu düşünüyordu ,onu düşlüyordu onu rüyasında görmüştü.
Perslerin yücesi zalim olabilir miydi anlatılanlara göre ,o şimdi aşkı için yollara düşecekti miydi ?Greklerle savaş hazırlığı içindeydi..
Zaman
Zaman
Zaman ne getirecekti ona..
''Zaman ruhun sıkıntısıdır.Güneş tutulsun istiyorum bende....''
..
İçi titriyordu Getanın ılık bir şey hissetti eli kanıyordu.Nasıl kesilmişti oldukça narin eli.Parmaklarındaki kan yaşam ile ölüm arasında bir işaret miydi veya sağlaması ayarlanmış genç kızlık dönemindeki hırsın gözlerinde büyümesi miydi yerleşik.
Bu sessizlik iyi değildi onun için .O her sabah bahçelerde şenlik düzenler eğlenir kahkahası çimenlere düşerdi..
Merdivenlerden indi köprünün altında akan derenin kenarına oturdu.Her tarafta güller vardı.Kuşlar ne güzel ötüyordu ama o duymuyordu. Elini suyun içine soktu.
Bir ses duymuştu sanki..
''Pers orduları öyle muazzamlardı ki su içtiği zaman dere kuruyordu *
Derenin uğultusu kulaklarında
Derenin uğultusu
Çiçeği solacak bir yüz geçiyor
Her yanında kör kuyu
Huzursuzdu.
''Ölüler en güzel susar..''
Şaşırmıştı bunu kendi mi söylemişti..
''Geta ,Geta..''
Başını sesin geldiği tarafa çevirdi.Komutan Zagarus babasının en güvendiği komutanıydı.
''Büyük salona sizi çağırıyorlar...''
Birden hatırladı.Grek prensi İyon Kommageneye ziyarete gelmişti.Adını duymuştu ama görmemişti onu..
''Hazırlanıp hemen geliyorum...'' dedi
Doğruca odasına koştu.
''Çabuk olun en güzel kokularla yıkanmalıyım...''
..
Caracalla yüksek bir tepeden vadiye bakıyordu.Uzun boylu oldukça yakışıklı sayılırdı.Kayalıklarda iç hesaplaşmasını yapıyordu.Domna onu pers prensesiyle evlendirmek istiyordu ama onun gönlü İyonun kardeşi Nerva daydı.Bir çok kez onunla evlenmek istediyse de Nerva tarafında reddedildi.Nerva Makedon kralı makrekus ile evlendi.
Greklerden nefret ediyordu.
''Şimdi sırası mıydı İyonun gelişi Alveryus, bana içimdeki aşkı depreştirdi.Ben Kommagene prensi Caracalla reddedildim.İçimde intikam ateşi var, yüzüne lanet okuyacağım. Hangi yüzle geliyor. Topraklar arası bir antlaşma var o yüzden babam severusa karşı duramayacağım...Gidelim...''
Caracallanın kafası değişik düşüncelerle doluyordu.Ördüğü duvarlar arkasında birkaç kez onun ruhunu yakalamıştım..
.
Tanrılar taş kesiliyor Nemrutta
Sulara yazıyorum
O içten içe kaynıyordu
...
Salonun kapısı açıldı .
Geta ve Caracalla aynı anda içeriye girdiler .
''Gelin evlatlarım, bugün şenlik ve eğlence var...''
İyon masada heykel kesildi Getayı görünce.
Geta ne güzeldi, içini sıcak bir duygu kapladı o an gözlerini ayıramadı ondan.
''Sevgili prensesim sizinle karşılaşmaktan onur duydum...''
Saygıyla önünde eğildi.
Geta nazlıydı. bakışlarını başka yöne yöneltti önce, sonra saçlarını arkaya attı ve elini uzattı.
''Ben de..''
Caracalla buz gibiydi.Onun için yapraklar yoktu,çiçekler yaz kış sonbahar ve şenlikler gönlünden hızlı geçiyordu. O kafasındaki gemileri yakıyordu bir bir.Grekler onun için yoktu.
Zoraki elini uzattı.
O belindeki kılıcı çoktan çekmişti.
Domna kommagene kraliçesi durumdan hiç hoşnut olmadı.
''Caracalla..''
Üç gün boyunca imparatorlukta şenlikler sürdü ,yenildi içildi.
İyon aşık olmuştu Gettaya .
''Bir daha ne zaman göreceğim onu...''
Geta melankolikleşmişti yıldızların altında.
..
Yorulmuştum kendimi örtülerin altında doğurmaktan.İçimden uzaklaşmak geldi.Bunu istedim.Düzlüklerden yukarılara çıkmak, bir ağacın altında uyumak istiyordum.Örtüleri kapatmak istedim ve tırmanmaya başladım.Her taraf kayalıktı hiç orman yoktu.Hiçbir ağaç gölgesi yoktu.Vazgeçmek üzereydim.Gözüm batı tarafında kayalıkların yanında küçük bir kulübeye takıldı.
Hava nasıl soğuktu titriyordum.Rüzgar deli gibi esiyordu. İçim buz tutmak üzereydi .Kulübenin kapısını arkaya doğru iteledim .Uyumuştum ...
Kulağıma derinlerden gong sesleri geliyordu.
...
Kommagene imparatoru Severus ve kraliçe Domna sabah yataklarında ölü olarak bulundu.
Günler günleri kovaladı.Komutan Zagarus ve konseydeki adamlar toplanmışlardı.Artık ülkeye yeni bir imparator gerekiyordu.
Caracalla..
''Bana Getayı çağırın...''
Komutan Zagarus Getayı odasından alıp Caracallaya getirdi.
''Sevgili kızkardeşim odanda hapis olmaktan kurtulacaksın.Pers imparatoru Sentasın adamları geliyor. Ben de uygun gördüm bu evliliği fikrinizi sormayacağım akşama kadar hazır olun.
Geta büyük bir öfke duyuyordu kardeşine, gözlerinde nefret vardı.
''Bunu neden yapıyorsun, bütün kininiz ve intikam ateşinizi bana döküyorsunuz ve beni yaşadığım topraklardan iradem dışında kovuyorsunuz.Sizin için tehlikeli biri miyim ki...''
''Geta sen güçlü birisin ve tehlikelisin bu topraklar ikimiz için fazla dar, arkamı sana dönemem...''
''İzin ver İyonla evleneyim ve gideyim bir daha beni asla görmezsin ...''
''Bu imkansız Sentasla yeni bir anlaşma yaptım. Onunla el sıkıştım,söz verdim. Bu konuda çıkardığım kanunlar var. Ayrıca böyle bir şey yapsam Persler kommageneyi ortadan kaldırır. Greklerle aralarında büyük savaşlar var. Kendimizi koruyamayız.Bu toprakların geleceği için bu karara uymak zorundasın akşama hazır ol..''
Geta çaresizdi ama dik durmakta kararlıydı.Arkasını dönüp uzaklaştı.
Koridorda Zagarusu gördü.
Zagarus Getaya deli gibi aşıktı.
Geta bütün gece düşündü.Karar verme vakti gelmişti.Gizlice İyona kaçamazdı.Aşkını içine gömdü.
O bu toprakların tanrıçası kraliçesi olmalıydı.
Onun yüreği kapandı
İçindeki şiddetti
Çarparken kardeşinin yüreğine
Onun yüreği kapandı
Bütün bahçe kokularına
Karanlık dehlizlerden ağır lir sesi geliyordu
Yaktı ateşini ölüm dansında
Etine kraliçelik dişlerini geçirdi.
Onun yüreği kapandı
Vaktidir vadilerde
Tamtamlar.
''Zagarus bütün ruhum senindir. Batı yakasına çekilmek istiyorum.Sen babamın en sadık komutanısın, seni dinlerler arkamdan gel ve ruhumla birlikte bu toprakların efendisi ol.
''Emredersiniz prensesim..''
Geta gülümsedi kraliçe olunca Zagarus'u ortadan kaldıracaktı.
Hırs, kıskançlık, erk iktidar Nemrut'un eteklerinde boy veriyordu.Kırlangıçlar bile köprüdeki sütünlara konmuyordu.Atlar huzursuzdu yeşil çayırlarda..
Karanlık
Gökyüzü bir daha yeşil çimenlere hiç yansımadı.
Caracalla daha ilk günden Getanın ölüm kararını almıştı.Onun asi yanını biliyordu.Onun hırslı olduğunu biliyordu.Onun direneceğini biliyordu. O bu topraklar için tehlikeliydi. O yüzünü hep batıya çeviriyordu...
O biliyordu
O Kommagenanın devamı olmamalıydı...
Kim tutsak kim hür
Tutsaklar hürlere
Hürler tutsaklara kılıç çekti, çayırlarda ovalarda tepelerde Batı yakasında kan oluk gibi akıyordu..
Gülümsemenin adı yoktu .İktidarın yüce soylusu olmanın saklambaçlarını oynuyorlardı.
Getanın başı , saçları Cendere çayında sularda upuzun gidiyordu..
Güneş battı
Güneş bir daha battı
Güneşin doğuşunu bir daha kimse görmedi
Gökyüzünü siyah örtüler kaplamıştı..
lacivertiğnedenlik