Saati bağladım bombaya.bomba bana dedi ki:
dikkatli olmazsan elinde patlarım.beni boşa harcama.
tamam dostum
bak öyle değil...ha ha! Şöyle olacak yahu.
sus be!
Bombayı susturdum.evden çıktım.amonyum nitrat kokuyordum.saat işliyordu ama saat bomba gibi konuşmuyordu.çılgın dehlizlerden geçtim.saat gece ikisıfırüçü bulmuştu.tam oniki dakika sonra plaza havaya uçacaktı.
Hava bir acaip,bir soğuk,bir korkutucu,bir elektrikseldi.yanımdan bir ekip otosunun geçtiğini farkettim ama irkilmedim.plazaya sadece 12 metrem kaldı.caddeyi geçtim ve arkama baktım.ekip otosu çoktan gitmişti.son bir metrede agır bir soluk alarak rahatladım.
Önceden anlaştığımız üzere arka çıkışı açık buldum.içeri girdim.zifiri karanlık.neyse ki bende tavuk karası yoktu.bombayı plazanın merkezine koyup geldiğim yerden tüydüm ve 24 metre hızla yürüdüm.rahatlamıştım sanki.
Bomba 02.15 te patladı.rüzgarı arkamda hissettim.alışverişe gelen sarışın ve rüzgar bakışlı plaza kızları aklıma geliverdi.acımsı bir gülüş belirdi yüzümde.
Eğer plaza sinemasında gördüğüm o aptal amerikan filminden sonra bu kadar ezilmeseydim plazanın edimlenişini anlayamazdım.çünkü sarışın ve rüzgar bakışlı bir kızı öpmüştüm orda.
Cam parçaları kafamın üstünde geçiyordu.kahrolsun plazalar, yaşasın fabrikalar...
Eylem tamamlanmıştı.amonyum nitrat kokuyordu ortalık...
![yazı resim](/storage/cache/images/68870539b1a4a9220b45480bb7942595_124098-00001.webp)