her yol sana varır sanırdım
her yaşam seni özler
senin için sanırdım her ümitsiz bekleyiş
gözümdeki her damla yaş
sana akmazmış meğer
aşk denen şey sende gizli değilmiş
sana değilmiş son gidişim
yollar dolandı her yerime
ağlamaklı bir halde
deliliğin sınırlarından döndüm geldim
torbamda, sonbahar akşamlarının
cama vuran yağmur damlaları
ve birde bulanıklaşmış acıların
çamurlu su tadı
kim koydu seni içime
ve neden hâla ordasın
çık git desem sana
yanlızlığımın ertesinde
kızarmısın
kaç gönülde yaşarsın sen
hangisinde taç giymek istersin
ve sen geceleri ne görürsün rüyanda
bir barda viskinin entellektüelliğinden
meyhanede rakının delikanlılığından
yada bakkaldaki biranın sıradanlığından
sen hangisinden sonra gelirsin geceye
bir demli çay tadında beklemek varken seni
sanırmısınki özlenirsin gidişinle
(seni yaşatacak çok şey bıraktın geride)
