lacivert bir aydınlığa
düşüp dallarından altından ağaçların
yorgun nefesleri yürek atımı
ki bu sislerin sesidir
korkulu değil nede kederli
bilmedikleri geçmişten
imkansızı yakalamış yepyeni geleceğe
ki bu sözlerin sesidir
güvercinlerin havalandığı yıldızlar
işte böyle sırtüstü belirir
yükselir ölü ozanlar
ki bu nabızsızlığın sesidir
yaprakların arasında düş kapılarına
yürüdüler ya da hiçlik
çünkü obua durgun bir gölde
ki bu hayatın sesidir