Bu aralar her şey sırasını bekleyen tiyatro oyuncusu gibi tiradı gelince karşıma dikiliyor. Yüzlerce kez izlediğim, kelime kelime ezberlediğim bir oyun sahnede sanki. Bir yerinde kesip ben bunu görmüştüm demek istiyorum çoğu kez, ama yapamıyorum.
Hayat, sıradan insanların, sıradan acılarını, sıradan sebeplerle tükettiği zaman aralığı. Daha iyi bir tanımlama yapmayı isterdim aslında. Mesela ‘’Hayat sıradan yaşamlara aşkla, sadakatle, güvenle her an bir şeyler katan zaman aralığı’’ güzel bir tasvir olurdu, bunu yaşamış olsaydım ya da bunun bir gün gerçek olabileceğine inansaydım eğer.
Yaşamak zor zanaat, sevmek daha da zor. Hadi sevdin sevilmek zor, güvenmek zor, güven sağlamak zor. Sevdin ve başarısız olduysan eğer, işte o zaman katlanmak zor. Kurduğun hayaller yanın da daha da bir sadık, sana inat ve sebatla.
Şimdi acı çekme zamanı, acısını çekip noktayı koymak gerek. Yoksa ne bu hayat sıradan yaşanacak kadar değersiz, ne de ben bunu göze alabilecek kadar çaresizim.
Şimdiki Zaman...
Yapılabilecek herşeyi yaptığına inanıyorsan eğer güçlü ol, karşılığını bulamadığın ve paylaşmaktan sakınmadığın sevgi bir gün seni bulacak. Şimdi yapman gereken, acını çekip noktayı koymak.