Şirazem.
Şirazem
Muhtezin şivem,
Su incinirse nilüferlerden
Gecelerin canını acıtırsa ay ışığı
Ve yağmurlar ıslatırsa bir gün perilerin dudağını
Sende, işte o zaman imtina et benden.
Ve kork
Sevilmeyi bilmeden
Bilmek istemeden seven kalbimden.
Bir gün
Gaybın bir yerinden
Velev ki..kalbinin içinden de çağırsam
Seninle, senin sesinle dahi konuşsam gelme.
Gelme ki
Büyüsü bozulmasın aşkın.
Şirazem
Yalnız Sitarem,
Yıldızlar gibi muttasıl
Dur öylece gökyüzümde
Sakın çıkma halenden.
Bana yansıyan yüzünü
Sana benzeyen âlemlerde seyretmek
Ateşin, suyun toprağın sesini dinlemek
İsyanla sürgün veren filizlerin
Suyu cezbeden kudretin
Kuşları ürküten sessizliğin
Sırrına ermek demek.
Seni seyretmek,
Ay ışığını yudumlamak
Uçurumlarda açan çiçeklere dokunmak demek.
Bundandır sana olan seyrimin sonsuzluğu
Ve bundandır
Eskimeyen sevdamın
Her yandığımda sürgün umudu.
Derin sular gibiyim
Gözlerinin yansıdığı derin sular da
Masmavi bir sessizliğim.
Bazen ürpertiyor beni gözlerin
Canını acıtıyor yakamozlarımın
Bırakıp gitsem
Kalbimi damla damla
Avucuna bırakıp gitsem
Korkarım ki
Kendi sesimle çağırır beni gittiğim her yerden
Çünkü her ruh
Kendi cevherini arar aşkta
Kim olduğunu bilmeden.
Yine, yine gözlerimden uzak sabahlarda uyansın gözlerin
Kekik kokan rüzgârlar uzak
Ellerin yasak olsun.
Ben, aşkın manasını seviyorum
Seni, kendi revzenim den seyrediyorum
Gözlerinde üşüyen menekşeleri gördüğüm yerden.
Aşkın fecrinden.
Bütün meşalelerini söndürdüm şehrin
Gelip geçtiğin yerlerde
Hiç bir gece, hiç bir cin beni görmedi görmeyecek
Seni bir delinin sevdiğini
Hiç kimse bilmedi, bilmeyecek.
Şirazem Muhtezin şivem
Sen şarkılar söyle yine
Lir sesiyle periler ülkesinden.
Ben seni zamanın evvelinden dinliyorum
Sessiz gemilerin kaybolduğu yerden.
İhtirassız, iştiyasiz seviyorum
Sevilmeyi bilmeden ve bilmek istemeden.
]