söz timsal Ayşe
kyrie’nin söylettiğidir..
-Ne saklayacağım Ayşe’yi halâ seviyorum!.-
bütün harabeler saraylar üzerine hayal edilir
ya saraylar? hiç yıkıntıların üzerinde oturduklarını düşünmezler mi?
dökülmüş yüzümü
Bir çocuk neşesinden başka hiçbir şeyle takas etmezdim sen olmasan Ayşe!
öyle işte,
Şatt’ul Arab hikayesi gibi Basra önlerinde..
Fırat ve Dicle gibi yani,
Danyal değneğinin ucunda vuslata akmak
ve hep fakirleri ve öksüzleri gözeterek süzülmek gibi
iki yandan birinde, ayrılığı adam akıllı yaşamak lazım!..
fakat ışığı yakmayalım..
zira kim kir pas içinde harabe,
kim vebal sahibi bir saray ortaya çıkmasın..
bir kitabın tam ortasından düşüneyim hep seni,
önsözler eline tutuşturulan bebeleri kucaklayan anneyken
sonsözün ne olacağı belli olmaz!..
gün ağarınca
terkedilmişler kendisini kimsesiz hisseder,
oysa her Danyal’ı her sabah emzirecek bir aslan vardır.
-Ayşe, sakalımın sakarına siper al!-
çünkü yüreğim bir uçtan ikiye bölünüyor..
morlar giyiniyor ve uzuyor ayrılık yolunda mavera ,
ellerimin yangını sensiz nasılda bereketleniyor?