Yalnız yaşadığımı sanıyordum, /Yalnız değilken daha,
Mum ışığında, /Acılarım duman, /Üşüyen evde..
Benim olmadı dünya, /Bildiğin,
Dünya kadar ben varken, /Benim dışında,
Çatlayan fanus..
Akşamüzerleri, /Bütün kent sana bakardı,
Bulutların maskesinden..
Bu çöplüğe kim bıraktı martıları, /Denizsiz,
Kim doğurdu sessizliği sana..
Bir çocuk bakışı sanki, /Uzaklığındaki ışıklar,
Geceyarısı olmuş, /Yolları süpürürken rüzgar..
Önde gidiyorum, /Sürekli önde,
Konuşmadan kendimle, /Susmadan seninle..
Seviyorum, /Kitaplarımın dağınık ruhunu,
Dağıldıkları yerde, /Beni okumalarını, /Dağıtmadan..
Avuçlarıma çizdiğim gözlerinle, /Kırlangıçları selamlıyorum,
Görünmeden kendime..
Her çığlık, /Bir mağlubiyeti hatırlatıyor bana,
Her suskunluk bir zaferi, /Kendimi tanımlamadan sende,
Her ayrılık, /Gecesiz bir kaçışı..
Kendi şiirini yazıyor bugün yüzün, /Kendi okuyor,
Kendini vuruyor hüzün, /Rio’da,
Brezilya kahvesi..
Kaç kez geçilen yollar, /Kaç kez geçilmez,
Kaç geçilmez yolda, /Unutulur aşk..
Bütün balıklar, /Yan yatıyor tezgahta, /Batmasız,
Denizlerin vedasına gömülen, /Gidişleri gökyüzünde..
İstasyon’da bekletilen son tren, /Nerdesin,
Miadı dolan gözlerin, /Nereye,
Kondüktör, /Nereden,
Ben, /Ne zaman..
Yanlışların dile getirdiği doğrular, /Zamanı,
Sen geldiğinde sorgular..
Kim bulduysa buldu aşkın formülünü, /Kim unuttu..
Beklemenin acıtan yanı, /Geldiğinde susmaman,
Ne zaman yorulur yüzündeki sessizlik..
Duvara baktığın zaman, /Bir masal gibi gelir hayat,
Kendi şiirini yazarken unutulan, /Şairliğimin cesedi,
Çalınmış üzerimden..
Kimi sevmişler ölesiye, /Bir çiçek adından,
Kalan mutluluk kadar..
Sırtında dünyayı taşır, /Hamal Tufan,
Ceplerinde aşk mektupları..
Solumda Boğaz Köprüsü, /Sağımda sen,
Solumda ışıkları İstanbul’un, /Sağında ben..
Oyunlar oynadık, /Oyunlar dışında,
Sahnede yalnızlık,
Evvel zaman içinde,
Üçüncüsü,
Uykusuzluk...