Dara düşsem sığındığım kucaksın
Kış ayında ısındığım ocaksın
Eylül güneşinden daha sıcaksın
Tanrım yokluğunu vermesin anne
Gözlerin üstümde bir sıcak yorgan
Bir içten gülüşün bin derde derman
Sana canlar feda ömürler kurban
Tanrım yokluğunu vermesin anne
Ulu çınarların kaddim dalısın
Hasret bağlarının solmaz alısın
Gönül kovanımın soylu balısın
Tanrım yokluğunu vermesin anne
İstemem acıyla boynun bükülsün
İstemem gözünde yaşlar dökülsün
Sen benim dünyamda solmayan gülsün
Tanrım yokluğunu vermesin anne
Bir gün ölür isen nasıl yaşarım
Şu yüce dağları nasıl aşarım
kollarımı açıp kime koşarım
Tanrım yokluğunu vermesin anne