Ben okurken, cümleler aldı götürdü beni
Tarihin başka odalarına..
Bir şah varmış eski zamanlarda
Sevmiş sevilmiş
Günahı da olmuş belki…
Tarih kokan sayfalarda kaldı aklım
Bir de taçlının aşkı yaktı içimi
Ciğerime kadar işledim
Bütün kelimelerini..
Bir de dünyaya hakim Yavuz Sultan Selim
Meydan okumuş çaldıranda
Almış ne varsa
Yiğitmiş yiğit olmasına
Bir o kadar merhametli, bir o kadar acımasız..
Müslüman kanı dökmüş her ikisi
Aşkları olmuş, sevmişler en içten
Şiir deryasına dalmış yıkanmışlar
Derviş olup çıkmışlar..
Ah taçlım, güzelim, sevdalım
Sen kimi sevdin…
Kimi düşledin, kime merhamet ettin..
Ömer gelseydi can vermeden
Elindeki inciyi gösterseydi ya!
Tevazu iklimini kucaklayan sevgililer….
Hadımlık yapılmış, cariyelere hizmet edilsin diye
Duygularını düşünen var mı taze canları,
Sevgilerinin tene temasını.
Acılarını yaşarken, benliğim
Uçtum bir saraydan diğerine, hıçkırdı yüreğim selsebil diye…
İster sultan ol, ister kul köle..
İşte varacağın yer orası…
Aşklarına ne yürek dayanır, ne de saltanat
Şimdikiler taklitleri aşk sanarak yaşarken..
O vakit aşklar, yürekleri dağlarmış, burnunu sızlatırmış..
Gözlerinden inci gibi yaş süzülürken,
Bakmaya kıyamadıkları gözleri varmış.
Ah taçlım ah!
Ağladım gece, boğazımda düğümlendin..
Sabah oldu geçmedi içimdeki matemin
Hislerim kuvvetli bilirim
Seni hissederken yüreğim, nasıl gülebilirim
Kavuştun mu sahiden?
Uğra dedim düşlerime
Göster güzel çehreni diye..
Ne sultana yar oldun ne şah’a
Geçtin dünyadan, kitaplara konu oldun hatırlandın
…
…
Ruhum gezmeye çıktı dün gece; eskileri düşledim, duygularını ve aşklarını ….
Bir kitabı da böylece bitirdim..bitmesini istemeyerek, hıçkırıklarımı tutamayarak…
“Bu Cuma gününde bütün ölmüşlere rahmetle..ruhları şad olsun..”
Bursa
14 Ocak2011
