keyfine diyecek bir şey yok
kirli elleriyle okşamayı istemiş seni
ama izin vermemişsin
hem de arzulu baktığın halde
inadına yaşlanmamış yüzü kırışmamış
bakışların geçmişe inat daha da hoyrat
atına bindirmiş revhan koşarak
uzaklaştırmış seni yaylaya doğru
ardıçların dallarına takılmış eteğin
yırtılmış rüzgarın nefesiyle
öfkenin doruklarına tırmanmış
babaannemin anlattığı masallarda tanıdım seni
çocukluğum da ki ilk heyecanım
dağların ceylanı yeşil gözlüm
kara kutu saklamış kendini dışına taşarak
cevheri tenine değen
asla kabul etmeyen bir esenlik
içinde ben saklı aklına gelmeyen
ucu ucuna eklemeden birini
ötekinden ayırt etmeden tut beni
sev öl anla zerdüştü sıyır
vücudunu asla aklına verme
eklemem gerek seni bana
tutuşturabilecek misin yakmadan
beni öldür kendimi alma
saklama