Yalın Hali Yalnızlığın

YIKIK KENTLERİN TERKEDİLMİŞ EVLERİNDE ESKİDEN KALMA BİRKAÇ ÇOCUK GÜLÜŞÜ o kadar…

yazı resim

YALIN HALİ YALNIZLIĞIN…

Sonbahar dağıttığı yaprakları topladı çoktan.Zaman adını verdiği saat dilimlerini, kendini düşünmeyi hiç beceremeyen o sıradan simalara paylaştırdı,ben önümden sıra sıra geçen tren konvoylarında kalan gözlerimle sustum hep, onlar geçti ben izledim…
Sonrasında bana ne kaldı?
YIKIK KENTLERİN TERKEDİLMİŞ EVLERİNDE ESKİDEN KALMA BİRKAÇ ÇOCUK GÜLÜŞÜ o kadar…
Hayal kırıklarına basarak geçen ve bir avuç kanayan hayat , en kötüsü kapayamamak gözlerini, en kötüsü tuttuğun her dalda bıraktığın kan izlerini görmemeleri yüzüne güldüğün insanların ve en kötüsü varolmak ,seni hiç tanımayan zamanın kollarında.Kendini bile ben yaşıyorum,buradayım,mutluyum oyunlarıyla kendinden başka rollerde yaşamak.
Yalın hali şimdi yalnızlığın…
Zaman gece…Zaman ,düşüncelerin karmaşasında kendi için cümleler türeten kızın parmak uçlarında. Zaman yalın ayakların bıraktığı izlerde ve zaman şimdi henüz adına bile öğrenemeyen bir esirin duygularına ortak…
Varolmak diye bir şey yok aslında. Dün yok,yarın olmayacak.Yazılanlar,yaşananlar unutulacak, sonra bir gece yarısı aynı sesle uyanacak kız,çok ağlayacak ıslanan yastığın tersini çevirip kapayacak gözlerini sonra susacak konuşmayacak…
İŞTE BU Yalın hali yalnızlığın… Adına en güzel yakışan kelime zamanın Şimdi kapa gözlerini ve sus sen sadece hayatı mutlu etmeyi düşün yalnızlığını al o sana kalsın…

Başa Dön