YALNIZLIĞIN DEVASA KARNINDA KIVRILAN YUNUS DÜŞÜDÜR
ÇAĞDAŞ TÜRKÜMÜZ
TÜRKÜ SÖYLER
ÜŞÜRÜZ
Sonbaharı gösteriyor bütün saatler
bitti altun çağı aşkın ve ölümün
aynalara gülümseyebimekte iş şimdi
arkaik bir kalıntı olarak bile
manasız sular
Estetik türevli yaşamaklara deriden muska
ölüme karşı direnen beklenti
yapay yağmurlarımız var sonra
yapay gündüzlerimiz
yapay baharlarımız
yapay aşklarımız var
çocuklar gereksiz artık
Çağdaş terimlerle ürüyor yalnızlık
makinalarla
işçi kızlarla
bir ağulu simyadır fabrikalar
kemirir yaşamı
ihtiyarlardan
Zorlamaya gelmez öyle hayatı
bakarsın yırtılıverir
adi bir kağıt gibi
uçaklarımız var bizim
trenlerimiz
otobüslerimiz
gemilerimiz var
kitle iletişim araçlarımız var sonra
medya türevli fazla yaşamaklara tahayyülden tütsü
ölüme karşı direnen beklenti
genelevler yeterli
Yamalı pantalonlarda kaldı merhamet
yama kaldırmıyor aynalar oysa
yüreğe endeksli altun çağ bitti
tükendikçe kurbağalar
yalnızlığa düşüyor aksimiz
Moda türevli güzel yaşamaklara hazlardan büyü
ölüme karşı direnen beklenti
sahte güzelliklerimiz var sonra
ojelerimiz
rujlarımız
pudralarımız
estetik cerrahimiz var
yaşamak yeterli
Altun çağ bitti
haz hapları
isteme bağlı rüya
karşılamıyor
dirimi tutarlı kılan
sevinci
aşk gerek bana
su gibi
ekmek gibi aşk
cüzdanımda kadınlar
cüzdanımda hazlar
cüzdanımda haysiyet
cüzdanımda özgürlük
üşümek cüzdanımda
bitti altun çağ
Yürekten naylon devşiren insanlardan mahzun
naylondan yürek devşiren insanlardan ürkek
kendime dönüyorum
sulara mana
dirime diyet için
etimi bırakıyorum aynalarda
gözlerim içime dönük
ağlıyorum
usulca...