Yalnızlıkta Şiir

yazı resim

YALNIZLIKTA ŞİİR

senden önce hiç yaşamamışım desem
güler geçersin
biliyorum,
oysa seninle doğdum ben
ekmeği seninle yedim ilk
tuzu seninle tattım
çocuğun neşesini
ihtiyarın hüznünü gördüm seninle
zifiri bir karanlıktı çepeçevre kuşandığım
her sabah yeni bir güneş doğarmış meğer
senden önce
bilmezdim.

meğer
rahmetmiş yağmur
boyuna doğururmuş toprak sevinci
senden öğrendim.

meğer ki şiirler varmış
şarkılar
türküler
içinden güller taşan
koklayınca sevda olan
mektuplar
mendiller varmış.
otobüsler varmış sana giden
trenler
gemiler varmış.
kitaplar varmış seni anlatan
resimler varmış seni yansıtan
ve saatler varmış
sana gelen
seni geçen
seninle bildim.

bilmezdim
tekerlek gıcırtısı nakşederek seher vaktinin ürpertisine
çingenelere geçermiş meğer kapımdan
çocuklar geçermiş sonra
kadınlar, kızlar, adamlar geçermiş
kimi küfür ederek işe güce
kimi gömü bulmuş gibi neşe içinde
kimi bıkkın
kimi hüzünlü
halifeler geçermiş
hınca hınç taşıtlar geçermiş sonra mesela
kediler
köpekler geçermiş
sevgililer geçermiş cıvıl cıvıl
kimsesizler geçermiş ağlamaklı
mercedesler
pabuçsuzlar geçermiş
ve gül dudaklı bir meltem esermiş ki o sıra
hem koklanır
hem öpülürmüş yar gibi
hem koklar
hem öpermiş yar adına.

ve güneş gülümsermiş daima
bir tan vakti 'merhaba' derken
bir de şafak vakti 'elveda' derken
iki kırmızı gül uzatırmış
insan oğluna
kırmızı gül
seviyorum demekmiş.

ikinci gülden sonra gelirmiş akşam
miskin ya da telaşlı
fakat daima yorgun
mıknatıslarmış kalabalıkları,
ardından gece
deli bir rüzgar çıkarır
sürüklermiş ışıkları
kimsesiz sokaklara doğru.
o vakit uykuya sığınırmış insanlar
uykunun esirgeyen karnında yatarmış çünkü
rüyalar prensi ve kızkardeşi,
yalnız bekçilere
ve köpeklere kalırmış sokaklar o vakit
bir de bana
bilmezdim...

bilmezdim
hiç durmadan raksedermiş kainat meğer
taş zikredermiş
ve kök besmele çekerek yararmış taşı
seninle öğrendim

Başa Dön