Adanmış sözler söylemek bu kadar zor mudur?
Ve haykırmak bu kadar ürkütür mü insanı?
Bir boşluk taşıyorum
Her gün belimi biraz daha büken.
Yalnızlık hallerinden geçerken
Kendimi dinliyorum.
Ama bir türlü dinletemiyorum kendime.
Çareler bu kadar yakın olmamıştı uzun zamandır.
Ama bu kadar uzak durmamıştım hiç.
Her gün aynı bahanelerle kendimi avutmak,
Artık kandırmıyor, kanatıyor yüreğimi.
Mesafeler uzuyor ben kaçtıkça uzaklıktan.
Kendi altımda eziliyorum.
Deniz suyuyla susuzluğumu gidermek kandırmıyor beni.
Her an yeniden susuyorum.
Vicdanımın her haykırışında
Ben her daim susuyorum.
Gerçek bir korku duymak istiyorum,
Taşıdığım bütün sahtelerini silsin diye
Ve yaklaştırsın diye korkulması gerekene.
Mesafeler bitmesin çok da önemli değil zaten.
Ben durmak değil yürümek istiyorum.
Usanmışlığım olsun böyle olmasın.
Böyle bomboş kalmasın içim.
Biraz hayat dursun.
Akmasın çevremde ışıklar, yollar ve insanlar,
Ben biraz yürümek istiyorum.
Bir canavar taşıyorum içimde,
Her günü yirmi dörde bölüp,
Her bölümü altmışa ayıran
Sonra hepsini bir bir yutan.
Ve doysun artık istiyorum.
Ben her yirmi dörtte birin içindeki altmışın her birini
Basamak yapıp çıkmak istiyorum.
Bu çıldırtıcı durağanlıktan.
Ağzımın içinde kıvrılmasın dilim.
Yapışsın damağıma.
Ve başlasın artık,
Mağarada İkinin İkincisine aşikar olana.
Yağmurların ıslattığı gibi
Şerha şerha yarılmış toprağı,
Dindirsin istiyorum gözyaşlarım,
Ruhumdaki ızdırapları.
Tazelenmek istiyorum
Ve anlamlandırmak yeniden hayatı.
Bir ses çalınıyor kulağıma Kitaptan:
kalpler ancak Allahı anmakla huzura kavuşur.
Hadi kalbim yeniden
Yeniden yenilen
Hüseyin Hilmi ARSLAN
2010