Atatürkün Ordu - Savaş ve Barış Hakkındaki Sözleri
Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir.(1921)
Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir.(1921)
Beyrut'ta nasıl doğdu bugün güneş? Çocuklar ne istedi annelerinden? Anneler nasıl uyudu bu gece? Kim kimi bekledi? Kim kimin naşına sarılıp, baygınlık geçirdi? Kimler sevindi, kimler üzüldü? Üzüntüler ne kadar gerçekçiydi?
Başbakanın yaptığı buydu,zulme seyirci kalmamaktı.
Zulme karşı dünyanın uyanmasını sağlamaktı.
Kırıp dökme buysa eğer,sayın Başbakan bu kırıp dökmelere devam etsin.
Bu yazı yaşanan her kötü ve olumsuz olay sonrası sessiz kalıp kulaklarını her türlü bağırışa, yalvarışa ve de bunları durdurun diyenlere.Kendimize sadece ne kadar da duyarlı olduğumuzu sormak için de yazdım.
Siyasetçilerden fazla birşey beklemeyin, biz durduracağız savaşları, edebiyatçılar. Onlar sadece şahsi menfaatlerinin ve Dünyayı karıştırıp altüst etmenin peşinde...Yüreklerinde sevgi yok, sadece hırs ve ihtiras var, daha çok şeye nasıl sahip olurum duygusu tavan yapmış adamlarda. Egolarını tatmin etmek için, insanlara, çocuklara ve diğer canlılara zerre kadar acımıyorlar.
kitabının sunuşunda, çileli meslek hayatında haksızlıklarla nasıl mücadele ettiğinin öyküsünü anlatmaktadır. iyi insan olmanın, çok değil, tek şarta bağlı bulunduğunu, bunun da, kendinize yapılmasını istemediğiniz bir davranışı başkasına yapmamaktan ibaret olduğunu anlatmaya çalışmaktadır. Sadece vicdanının sesini dinleyerek, yetki sınırları içinde, nazi zulmünden kurtardığı insanların minnet ve şükran dolu
Ödemiş, Küçük Menderes ovasının verimli tarım toprakları üstüne kurulmuş bir kent. Konumu gereği çevresindeki birçok ilçe, belde ve köyle bağlantısını büyük ölçekte karayolu, pek azını da demiryoluyla sağlamakta. Yörede hava ve su ulaşımı yok.
"...savaşlar ve bu savaşlara yapılan hazırlıklar sürdürülebilir çevre olgusunun zıttına çalışan en büyük etkilere sahiptir..."
Birkaç günlük talimden sonra yola çıkacaktık.Kısa boylu ve yaşım küçük olduğundan omzuma astığım tüfek neredeyse yere değiyordu.Gerçi boyum şimdi de kısa,ama o zaman daha da kısaydı.Şimdi olsa bırak askere almayı bunlar daha “kızan” deyip kahveye bile sokmazlardı.Amcaoğlu Hüseyin, benden daha iri ve uzundu.Bir kavga oldu mu o yüzden
Pakistan'daki çocuk, sel felaketinin ardından çamurda yatmaktasın. Yorganın rüzgar, rüyaların yaprak olmuş gecenin en ayaz vaktinde. Saçların toprağın ıslak elleriyle yıkanırken, sabunun çamur olmuştur. Sana uzanan eller seni çamura boyamıştır.
Gemiler kalkar limandan, içi dışı beyaz ve tertemiz gemilerdir bunlar. İçindeki yüzler pürüzsüzdür. Ne Bangladeş'te yüzüne
..bazıları dış güçler diyor, kimisi iktidar muhalefet çatışması diyor. Bende diyorum ki; bu bir karmaşa ve yapılanların yapan tarafında dahi farkındalığı yok. Birilerinin kışkırtmaları yüzünden cahil insanlar kendi hanelerine taş atıyor..
İstanbul ve Trakyadaki Yüzyılın Âfeti denilen selzedeler için neden hiçbir Yardım Kampanyası açılmıyor? Çok merak ettim.
Ellerim kollarımı, kollarım bacaklarımı arayacak, bedenimden fışkıran kan bütün şehrin saf ada çayı sarılığını, acı kırmızıya boyayacak...
Bu savaşın çığlıkları bir tabloya sığmayacak sevgili Picasso...
Afgan halkının geleceğine belirlemek isteyenler bir adım öne çıksın..!
Afganistan'daki savaş ne kadar umurumuzda. www.weblebi.com gündem sayfası
“Bugün AŞK’ın büyülü penceresinden bakmayacağım hayata; ama tamamen duygusal yaklaşacağım duygularıma”
Adı : Özgürlük (!)
Soyadı : Müzesi
Yaşı : Ölümsüz
Uyruğu : Dünyalı
Sonunda kader onları karşı karşıya getirdi. Mahmut tetiğe dokunurken, ‘’anamızı ağlattınız’’ Diye haykırdı. Steve ise o sırada annesinin özlemini yaşıyordu...