Bu gece yıldızlar başka ay bir başka
Ben bambaşka…
Sahildeki gülüşmeler gelir kulağıma
Senin sesini seçerim içlerinden
Kahkahan boyar kopkoyu gecemi beyaza
Kız kulesi daha fazla yakar fenerlerini
Dalgalar çırpınır,
Sen farkına varmazsın seni seyrettiğimi
İçerken demli çayından bir yudum.
Eski bir anın gelir de hüzne dalarsın bir an
Belki hiç tanımadığın birine anlatırsın anlamsızca…
Bankları değiştirmişler şehrimde
Oysa ne çok anılar vardı onlarda
Ne büyük aşklar
Ve yitik sevdalar
Bir depoda kül olmayı bekliyorlar
İçim burkulur
Bakamam Yahya Kemal’in şiirlerine
Hiç birinde izler yok
Yıkanmamışlar daha gözyaşları ile…
Hala yatmamış çiçekçi kadınlar
Ellerinde yalan sevdaların çiçekleri
Aşıklara deyip satarlar
Çiçekler ağlar
Ben duyarım,
Gece duyar.
Titrer aşkı uğruna toprak altında yatanlar
Susarım…
Evlerin ışıklarının aksi düşer denize
Siyah eteklerini toplar sahildeki masalardan,
Birkaç balıkçı kalır denizin ortasında
Şen kahkahalardan bihaber.
Müzik sesi dağılır kulaklarımda
Anlamsızlaşır sensizliğin seslerinde……
Gözlerim arar seni, ellerim arar
Sen
Yazılmamış bir şiirin son dizesinde
Okunmamış bir kitabın son sayfasında
Gizli kalmışsın…
Ve bir tarih atamamışım sana bu bilinmeyenlerde
Rengini seçemiyorum bulunduğum yerden
Yoksa en sevdiğim siyah mısın
Usulca geceme giren…
Daha tanışmadı buselerim senle
Ellerim
Bilmedi yumuşaklığını
Ya da nasır tutan parmaklarını.
Dokundun mu göz yaşlarıma
Bakabildin mi göz bebeklerimin içine
Düşündün mü hiç beni
Bilmem kaçıncı çayını yudumlarken
Yaşadığın başka aşklarda?
Dostum geceler
En sıcak örtüm, ya da en serin
Gene ölüm geliyor aklıma
İçimi delip yakıyor
Toprağın altının üstünden farkı ne?
Orada da sen yoksun, burada da
Bak çiçekçi kadın bir yalan sevdaya daha verdi
Hem de en güzel çiçekleri
Ahhhhhhhhhhhhhhh!
Bu gece yıldızlar başka ay bir başka
Ben
Ben bambaşka…
]