Kararmış umutlara yer yok artık yüreklerimizde.
Ne senden öncesine sus,
ne senden sonrasına mahpus,
Elerimizde zincirlerle dil dökmek yok yalnızlığımıza!
Fikirlerimizin olgunluğu, çağ atladıkça varoluşumuza
Biz demiri un etmesini de biliriz elbet!
İmgelerimizi şerbet süzgecinden geçirip
Misafir etmek değil mi, harcımızı şiirlere.
Bir tutam gök mavisi o ateşin sancılarını almaya
Ve özgürlüğe varmaya kanıt değil mi artık?
Biz yazmasını da biliriz elbet!
Bıçak kemiğe dayanmadı henüz,
Ölüm çaresizlikten sayılır…
Nice celladın pençesindeyken bile
Ölüme korkumuzu sezdirmedik.
Ölmesini de biliriz elbet!