Haşmet Şenses

Krem Renkli Kedi

Gözlerine hayret ediyorum, canlı ama mat, koyu bir sarı ile kahverengi arası... Alışılmadık, simetrik üçgen bir yüzün ortasında uysal uysal bakıyorlar.

Cumali Dayı

Paranın vatanında ikâmet edenlerin göçebeliği, senin en derin yerlerine sinmiş de gülebilmeyi hiç unutmayan gözlerinde cayır cayır bir acıyla yansıyan göçebeliğine benzer mi dersin?

Alaaddin'in Uykusu

Neler mi anlatıyor? Neler anlatmıyor ki, neredeyse her şeyi. Futbolun neden bütün dünyada yanlış oynandığından tutun da, limanda yıllar önce batan bir geminin tonlarca pirinç yüklü konteynerlerinin çıkarılmasında kendisinin oynadığı rolün bıktırıcı ayrıntılarına kadar akla gelebilecek her türlü şey olabiliyor bu. Dalgıçmış bu Alaaddin, ne kadar dinlemeseniz de

Sabah Akşam Mozart

"Şimdi yaşayan kaç kişi duyuyor onu, kimler kulak veriyor diye sorarım sık sık kendime? Birçok kişi senin gibi düşünüyor evlat. Sen daha çook gençsin ama onlar çoktan bir zombiye dönüşmüş gibi gelir bana."

Tavşanlar ve Bir Ayrılık

Daha tavşanları görür görmez anlamam gerekirdi bir şeylerin ters gittiğini. İç paralayıcı bir şeyler vardı nedense hallerinde. Hayatlarından memnun görünseler de… bir bırakılmışlık içindeydiler sanki.

Çözülüş

Seda ekranda akıp giden görüntü ve diyaloglara kapılarını çoktan kapatmış, yedi yıl öncesinin ışıltılı, umut dolu günlerine gitmişti. Oysa içinden yükselen derin bir hüzünden başka bir şey duyamıyordu.

Götürülüş

Daha birkaç ay önce, henüz ortadan kaybolmamışken bir şiir yazmıştım onunla ilgili. Sanırım bir buçuk ay filan ortalarda gözükmemişti. Kendini sakınmayan tavrıyla sarfettiği politik içerikli sözleriyle, ciddi görünüşüyle, sessiz ve efendi duruşuyla dikkatimi çekiyordu.

Bir Balık Öyküsü

Ancak uzun yürüyüşün yorgunluğunu iyice attığında, daha dikkatli bir bakışla şaşkınlığa dönüştü yüzündeki ifade. Buraya ilk kez geliyordu ve burası yaşadıkları yerin yakınında sayılabilecek, şaşılacak ölçüde farklı ve güzel bir kıyıydı.

Hurda

Sitenin, doğruca sahile inen dar yolun girişindeki kapısından içeri salmadıkları Kazım, güvenlikçilerin kulübesinin hemen yanındaki akasyanın, sitenin duvarından dışarı taşan gölgesine çekti üç tekeri...

Otobüs

Sıkıntılı bir şubat öğleden sonrası.
Ani bir kararla, kendimi sokağa atmalıyım, diyorum. Çarşıya inmeli, bu arada kütüphaneye de uğramalı diye düşünüyorum. Sırt çantama kütüphaneden kısa bir süre önce aldığım üç kitabı da koyuyorum çıkmadan.

Bir Müzikal Anı

Satış temsilcisi olarak çalıştığım ithal kömür satan firmayı temsilen, geçen yılın haziranında, iç anadoluya dört gün süren bir yolculuk yapmıştım.

Manifesto

Ben hiç uyumam.
Beni siz yaptınız, böyle tasarladınız, kardeşlerinizi yoketmek için varettiniz beni.

Başa Dön