// Zavallı yalnız ağlayanlar //
Tanrıdan bir dilek tut Vanya Dayı
Tüm vadilerin çiçeklerini elbisemize dikelim
Bunu isteyin sonrada ruhumuzun safsatasına bakalım
Çiçeklenmiş elbise
Galiba bahar kafamıza vuruyor
Ben seviyorum kimsesizleri ,kimsesiz çocuklar
Kargalara davrandıkları gibi davranıyorlar onlara
Her an gelip sofranızdaki ekmeği çalacaklar gibi
Bir ötekileşme
Şehir kurtlarının ortasına düşecekler Vanya Dayı
Gidecek evleri yok
Bahçeleri yok
İnsanlığın neresindeyiz çiçekli elbiselerle
Ağla Vanya Dayı, ağlayalım
Neden bu suratsızlıklar bu korna sesleri
Ya şuradaki karıncalar, karınca yuvasına beton dikenler
Nefes alamıyorum
Ağlayalım Vanya Dayı
Gökkuşağına bakın ne güzel renkleri var
Neden yağmur topluyor ve yağmur sonrası açıyor
Herkes kendine ağlıyormuş meğerse
Ağlıyoruz boş gölgelerle yarım yudum sevgilerle
Bulutun gözünden farlar akıyor simsiyah
Farlar
Kornalar
Evler
İnsanlar ve çocuklar
-Herkes evini sırtında taşıyor
-Herkes evini s ı r t ı n d a t a ş ı y o r
Oturun balkonda başka bahçelere bakın
Çevirin sandalyenizi karşı komşunun evine
Güzel sardunyalar sarmalamış duvarları
Güller kendi halinde sallanıyor rüzgârla
Çeşitli ağaçlar ve renkli perdeler
Ahşap balkonun altında oturan kadının yüzü neden kireç sarısı
Elinizle kapatın gözlerinizi bakın
Kadının gözleri avuçlarınıza mı aktı
Ağlama Vanya Dayı
Şimdi kulağına güzel şiir okurum
Güzel bir şiir yazarım sana
Kuşandığım rolleri sevmiyorsun değil mi?
Bugün kör bir kuş olabilirim
Ertesi gün inlerim sessizce
Daha sonra kahkaha atabilirim
Ağlayalım Vanya Dayı
Yüzü kireçli kadın
Bütün dalgalanan nehirleri bana akıttın
Yaprakların en çürümüşünü savurdun yüzüme
Yoldan geçen yabancılar
Haydİ şerefe, şerefe diyelim
Çürüyen yapraklara dayak yiyen kadınlara!
Mor böğürtlen kokulu satılık çocuklara !
Yarattığım kentlere
Kendi düşümden doğan kentlere
Masal kentlere
-Orada her şey ne kadar güzel
Haydİ uyu artık sakın uyanma Vanya Dayı
Güzel bir rüya gör
Orada çöp kutusuna atılan çocuklar
Sokaklarda yaşayan çocuklar yok
Uyu sakın uyanma
Doğduğuma neden sevinemedim
Bu sabah gök fena uğulduyordu
Buğday taneleri sallanıp durdu
Sallandı tarlanın içindeki mısır püskülleri
Gök neden gürlüyor Vanya Dayı
Buğday ve mısır dans edemez mi aynı toprağın içinde
Ve martılar selam veremez mi diğer kuşlara
Bunca gürültü neden kopuyor
Ah kalbim
Renkler
Kokular
Kimlikler
Suni kapıları açan insancıklar
Onların ruhları var mı?
Her gün hayallerini suluyorsun Vanya Dayı
Her gün hayallerine çiziyorsun seni terk eden insancıkları
Suni kapılar
İnsanlar
Uzaklardaki tamtam sesleri
Gelin bakalım gelin, süzülün kapılardan pencerelerden
Size sufle söyleyen yalancı aynaları takip edin
Gelin bakalım bizim de şarkılarımız var
İnanıyorum, inanıyorum buna
Zavallı, zavallı Vanya Dayı, ağlıyorsun... *
-Ağla Vanya Dayı umudumuza
*Vanya Dayı, Rus oyun yazarı Anton Çehovun 1899da yazdığı trajikomedi eserinden alıntıdır.