Duygusal ilişkilerimin ''adam gibi'' mertebesine ulaşması üniversite yıllarıma denk gelir. 2001'den 2004'e kadar süren 3 yıllık bir ilişki ve 2005-2008 arasına sığan , ikisi büyük izler bırakan, dört ilişki...2008'den 2011'e başlayacakmış gibi duran ama hiç başlamayan dört-beş karavana ilişki... Benim için duygusal ilişkilerimin dökümü budur.
Yaşadığım her ilişki hayat felsefemi değiştirdi ve geliştirdi.
Hatalar yaptım, yapılan hataları gördüm.
Belki hiç kapanmayacak yaralar açtım, kırdım, döktüm. Sadece bir tanesi için açtığım yaraları iyileştirmek için tüm hayatımı yeniden şekillendirip tutmak için büyük çabalar sarfedeceğime inandığım sözler verdim. Önce her şey yoluna girecekmiş gibi göründü. ''Onun'' eski sevgilisini unut(a)maması çok fazla güç verdi. Sonra duruldu, kararsızlığa bıraktı tüm duygularımı. Şimdilerde ne olacağı belirsiz, hatta olmaması yüksek ihtimal bir ilişki öncesinin bekleyişindeyim. Şimdiye kadar kimse ''olmazsa olmazım'' ol(a)madı, bundan sonra da olur mu bilmem. Sadece tek bir kadın için, bir ''Yeryüzü Meleği'' için tekrar başlamayı istedim ama onun da kalbinde büyük yaralar açtım. İyileştirmeye muktedir olamadım.
Her insanın bir şeyleri başarmak için bir dayanağı, bir güç kaynağı, iyi beslenmiş güçlü umutları olması gerekir. Ben ne zaman umutlarımı güçsüz görsem veya kaybetsem yolumu da kaybederim. Mücadelemi uzunca bir süre yapabilirim ama karşımda sürekli zayıflayan ve zayıflatan bir mücadele olunca ışıklarım loşlaşır, sönmeye döner iç dünyamda. En aydınlık yola gitmek için etrafıma bakarım uzunca bir süre.
Şimdilerde loş ışıklar altında ilerleyen bir ayyaş oldu yüreğim. Ya ışıklar güçlenecek ya da yolum karanlığa bürünecek. Ya umutlarım büyüyecek ya da yeni bir yola dönülecek.