"Yeni bir akým çýktý. Kuran müslümanlýðý, meal sapýklýðý (haþa). Peygamberin sünnetini yok etmek bunlarýn gayesi" !

"Ýslam'ý doðru yaþamak için Kuran yeterlidir" diyen insanlarýn maruz kaldýðý sözlerdir bunlar.

Allah Kuran'da "Allah kuluna kâfi deðil mi?" ((Zümer Suresi, 36) "Kendilerine okunmakta olan Kitab'ý sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?" (Ankebut Suresi, 51) der. Ayetler açýkça göstermektedir ki Allah ve resulüne indirdiði Kuran, mümin için yeterli olmalýdýr. Eðer birileri, "Kuran tek baþýna yetmez, onu peygamber açýklamýþtýr. Dolayýsýyla hadisler, ayetler gibi önemlidir " diyorsa, bunu yapanlarýn imanýnda bir sorun var demektir. Çünkü apaçýk ayetlere muhalif bir tavýr sergilemiþ olurlar.

Þimdi bu iddialara cevap verelim. Bakalým Kuran'ý resul mü açýklýyor, yoksa Allah mý?

Allah "Muhammed, yalnýzca bir elçidir." (Ali Ýmran Suresi, 144) der. Ve elçinin görevini bildirir: "Elçiye düþen, apaçýk bir tebliðden baþkasý deðildir." (Nur Suresi, 54) "Sana bu Zikri/Kuran'ý kendilerine indirileni insanlara beyan edesin diye indirdik." (Nahl Suresi, 44) Kitapla beyan, teblið. Elçinin görevi budur.

Pek çok mealde, Nahl 44'de geçen "li tubeyyine" kelimesi, "beyan etmen için" deðil, de "açýklaman için" olarak çevrilmiþtir. Ayný kelimenin yer aldýðý Nahl 89'da da beyan kelimesine açýklama manasý verilmiþtir. Hal böyle olunca iki ayet arasýnda çeliþkili bir görüntü ortaya çýkmýþtýr. Bir ayette açýklayan "resul" der, diðerinde ise "Kuran'ýn kendisi"!

Hud Suresi 1. ayette Kuran'ýn "(Allah) tarafýndan birer birer (bölüm bölüm) açýklanmýþ bir Kitap" olduðu bildirilir. Kuran Allah'ýn açýkladýðý bir Kitap ise, Nahl 44'de açýklama görevi neden resule verilsin? Bu bir çeliþki olmaz mý? Pek çok ayette "Her þeyi açýklanmýþ" olarak bildirilen bir Kitabýn ekstra bir açýklamaya ihtiyacý olur mu? Elbette olmaz. Ayetler arasýnda bir çeliþki olmayacaðýna göre, burada bir meal hatasý var demektir.

Biz Kitabý sana, her þeyin beyaný, müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. (Nahl Suresi, 89)

Ayette "Her þeyin beyaný" der. Beyan burada açýklamak deðil, Kitaptaki bilgileri gizlemeden açýkça bildirmek demektir. Sözlük anlamý da budur. Gelir beyanýnda bulunduðunuzda, gizli olan gelirinizi açýða çýkararak bildirmiþ olursunuz.

Beyan kelimesinin gizli olaný açýða çýkarmak olduðuna delil iki ayet ekleyelim:

Ýndirdiðimiz apaçýk delilleri ve hidayetin kendisi olan ayetleri insanlar için -biz Kitapta beyan ettikten sonra gizleyenler- var ya, Allah onlara lanet eder... (Bakara Suresi, 159)

Allah, Kitap verilenlerden söz almýþtý, "Onu (Kitabý) mutlaka insanlara beyan edecek ve gizlemeyeceksiniz" (Ali Ýmran Suresi, 187)

"Allah, müjdeleyici ve uyarýcý Nebiler ve onlarla birlikte hak Kitaplarý gönderdi" (Bakara Suresi, 213) ayetinden anlaþýldýðý üzere indirilen ilk Kitap Kuran deðildir. Her Nebi Kitapla gelmiþtir. Ve Muhammed peygamber de Kuran'da bildirilenleri ilk teblið eden resul deðildir. Daha önce bildirilen, ama ehli kitap tarafýndan gizlenmiþ olan pek çok konuyu tekrar hatýrlatan, açýða çýkarandýr.

Nahl 44'te resul, insanlara indirileni (önceki zikirleri de) onlara beyan eden, gizlemeden hatýrlatan kiþidir. Açýklayan kiþi deðildir. Kuran sadece kendini Müslüman olarak tanýmlayanlar için deðil, tüm insanlar için bir beyandýr. Gizli olaný açýða çýkaran bir Kitaptýr. Ayrýca pek çok ayette Kuran için Kitap ifadesi kullanýlýrken, bu ayette Zikir kelimesi kullanýlmýþtýr. Zikir/zikretmek, hatýrlamak, hatýrlatmak manasýndadýr. Kuran'ýn bizzat kendisi hatýrlatan bir Kitaptýr. Neyi hatýrlatýr? Allah'ýn varlýk ve birlik delillerini ve önceki Kitaplarda olan ortak hükümleri...

Allah, size açýklayarak anlatmak, sizi sizden öncekilerin sünnetine iletmek ve tevbelerinizi kabul etmek ister. (Nisa Suresi, 26)

(Teknik kýsýmlarda Doç. Dr. Zeki Bayraktar'dan yararlandým)

Mehtap Gözükan

https://www.facebook.com/MehtapGozukan

https://twitter.com/MehtapGozukan