..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarýný düþünmedim. Tersine yaþam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onlarý seçti. -Juliette Binoche
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Fantastik > Esin Yardýmlý




1 Ekim 2003
Prenses ve Ejderha..! 1. Bölüm  
Esin Yardýmlý
Hemen üçbuçuk asýrdýr üzerinde oturduðu tahtalarý, menteþeleri, çivileri ve kilidi çürümüþ hazine sandýðýndan kalkmýþ ejder... Bilgisayarýnýn baþýna geçmeden önce kendine bir kahve koymaya gitmiþ. Sonra da bilgisayarýndan ICQ’sunu açmýþ...


:DAEB:

Masanýn üstündeki bir lamba... Lambanýn içindeki ampule bakan bir kýz. Ampul kýzýn kafasýnýn üstünde öyle bir duruyor ki! Çizgi filmlerde karakterlerin aklýna bir fikir geldiði zaman olduðu gibi... Kýz ampule gülümseyerek bakýyor, aklýna bir fikir gelmiþ gibi... Bir anlýðýna kendini çizgi filmlerdeki bir kahraman gibi hissediyor.
 
Ampul parýl parýl parlýyor, gözleri rahatsýz ediyor aslýnda... Ýnsanlar söndürmek istiyor onu, ama kýz istemiyor söndürmeyi. Kendi gözlerini, baþkalarýnýn gözlerini rahatsýz etmesine raðmen aklýna bir fikir gelmiþ olan çizgi film kahramanlarý gibi hissetmeyi seviyor kendini. Ampul yanmayý sürdürüyor. Kýz ampule bir kez daha bakýyor. Ona dokunmak istiyor... Gerçek mi, deðil mi anlamak istiyor...
 
Ampul sönüyor. Kýz þaþkýn. Lambayý kimin söndürdüðünü anlamaya çalýþýyor, ama etraf çok karanlýk, çevrede kimse de yok. El yordamýyla bilgisayarýnýn yanýna gidiyor kýz. Ekranýn açma düðmesini bulmaya çalýþýrken son bir kez ampulün olduðu yere doðru bakýyor... Ampul gitmiþ! Ekranýndan gelen ýþýk yüzünden farkediyor bunu. Ampul gitmiþ, lanet olsun! Aslýnda... Belki ampul gitmiþ, ama fikir hala orada..
 
pRenSes vE eJdeRha :)
 
Ben ben iken, deve tellal, köpek hammal iken, leylek muhtar, gugukçuk terzi, sobaða ekmekçi, kedi berber iken, zaman zamanda iken, kalbur samanda iken, sucu tellal, keçi yazar iken, tavþan bize çýrak, kurbaða tüccar, yýlan urgan, hýrka yorgan iken, babam beþiðinde, ben on beþimde iken, ben babamýn beþiðini týngýr mýngýr sallar iken, keçiler koyunlarý kýrpar, sivrisinek saz çalar iken, ben su ier, develer elekter geçer iken, tilki haklý ile haksýzý seçer, anam da o sýrada arpa biçer iken, eþek mihmandar, tavþan ile kaz hükümdar iken bir varmýþ bir yokmuþ...
 
Evvel zamanda, kalbur samanda, kazan tencerede, bir deðirmencinin bir kara kedisi varmýþ... Var varaný, sür sürenin, baykuþu çoktur viranýn, destursuz baða girenin hali budur hey! Güzelleri seçerek, çirkinleri çirkefe iterek... Sevdiceðim, sen sandýða gir, ben sepete... Vara vara vardým bir fýrýnýn önüne, iki elimle bir ekmek kavradým, sýcacýk, ayrana doðradým... Ýlle samur samur diye sandýcaðým, hayal ile yandýcaðým, bu da para ile olur behey sevdiceðim... Atý pekmeze verdim dorudur diye, bir merkep aldým diþidir diye, bir tekme vurdu geri dur diye, Tophane güllerini cebime doldurdum darýdýr diye; Galata kulesini belime soktum borudur diye, Kýz Kulesi’ni arkama yükledim ayýdýr diye, denizin ortasýna bastým kýyýdýr diye, beni týmarhaneye gönderdiler delidir diye...
 
Uzatmadan, gittim bir köyün meydanýna, bakýnmaya baþladým etrafýma, týmarhane nerededir diye sordum, herkesin gözünde deli yerine koyuldum, kaçmak için daldým bir hana, edindim kýrk ahbap orada.. Ak sakal, Kara sakal, Kýrmýzý sakal, Yeþil sakal, Çengelli sakal, be adam, bunlarda bir fýsýltý var... Sordum hal, hatýr, ne olur, ne biter, ne konuþulur, ne fýsýldanýr diye, baþladý Mavi sakalýn masalý...
 
Masaldýr bunun adý, dinlemekle çýkar tadý...
 
I. Bölüm
 
Bir zamanlar (geçmiþteki deðil de, gelecekteki bir zamanda ama..) Kuzeydeki bir krallýkta uzun ve mavi, saten
Saten (ya da ipek, pek emin deðilim..) giysili, prenseslerin geleneklerine göre saçlarý sarý boyalý, (çünkü annesi de babasý da siyah saçlýydý) 42 numara olan ama son derece zarif görünen ayaklarýna kadar süzülen saçlara sahip bir prenses varmýþ...
 
Bu prensesin adý XXI. Prenses Pamukmuþ. XXI. Prenses Pamuk adýndan da anlaþýldýðý gibi Pamuk Prenses’in kraliçe olduktan sonra doðan çocuklarýnýn bir sürü kuþak ötesindeki bir torunuymuþ. Ancak Post-masern çaðda (Masal devrinde yaþanan Post-modern çað) yaþayan bir birey olaraktan XXI. Prenses Pamuk hiç de büyük büyük büyük büyük büyük annesine benzemezmiþ. Son derece teknoloji manyaðý bir kýzmýþ XXI. Prenses Pamuk. Yine de bir türlü on parmak yazý yazmayý öðrenemiyormuþ...
 
Ayný günlerde çook çok uzaklardaki bilinmeyen bir denizin, ücra bir köþesinin, farkedilmemiþ bir bölgesinin ardýnda, haritaya çizilmemiþ bir adadaki koskocaman bir þatoda oturan bir ejderha da sýkýntýdan patlýyormuþ... Bu ejderha öyle yakýþýklý falan da deðilmiþ zaten; sadece bir baþý, iki ayaðý, iki kolu, bir kuyruðu, ateþ püskürten bir aðzý, sivri dikenlerle kaplý bir kuyruðu ve romatizmalý bir çift kanadý varmýþ. Ama püskürttüðü ateþ yüzünden býrakýn dünyayý, güneþ sistemindeki çoðu gezegenin (diðerleri altý bacaklý, dört kanatlý ve yedi baþlý hemcinsleri tarafýndan ele geçirilmiþti..) en korkulan yaratýðý olmak gibi bir özelliði varmýþ. Baþka da özelliði yokmuþ zaten..
Ýþte tam bu sýralarda.. Ejderha asýrlardýr beraber olmayý dilediði son prensesten de ayrýlmýþ. Tam bir bunalýmdaymýþ yani. Prenseslerle þansý hiç açýk deðilmiþ zaten. Onlara karþý ne kadar havalý, havasýz, soðuk, sýcak, cool, canlý, iyi, kötü, kasýntý, doðal, güçsüz, güçlü, maço, züppe, sevecen, sevimsiz, konuþkan, suskun veya hoþsohbet davransa da bir türlü, hiç birinin gönlünü öyle tamamen fethedememiþ... Zaten öyle bir yerleri fethetmekten de çok hoþlanmazmýþ ya, neyse..
 
Ýþte tam bu sýralarda.. Ejderha, XXI. Prenses Pamuk’dan söz edildiðini duymuþ. Hoþ bir kýz olmalý.. diye düþünmüþ içinden. Acaba þununla da bi’ tanýþabilir miyim?
 
Hemen üçbuçuk asýrdýr üzerinde oturduðu tahtalarý, menteþeleri, çivileri ve kilidi çürümüþ hazine sandýðýndan kalkmýþ ejder... Bilgisayarýnýn baþýna geçmeden önce kendine bir kahve koymaya gitmiþ. Sonra da bilgisayarýndan ICQ’sunu açmýþ... Mutfak olarak, þatoda gerçek bir kral otururken büyük salon yerine geçen kocaman bir odayý kullanýyormuþ. Bu salonun içine her ne kadar yüz-ikiyüz insan sýðabiliyorsa da ejderha bu odada maksimum altý-yedi adým atabiliyormuþ. Baþýný da hep eðik tutmak zorundaymýþ..
 
Kahve fincaný olarak devasa bir kazaný kullanýyormuþ ejderha. Ýçine de dokuz-on kavanoz Nescafe koyuyormuþ. Neyse, yine de fazla uzatmayalým..
 
Ejderha kahve kazanýný aldýðý gibi bilgisayarýnýn baþýna geçmiþ. ICQ’sunu açmýþ ve XXI. Prenses Pamuk’un nete ne tür bir Nick’le gireceðini düþünmeye baþlamýþ.. Ne de olsa bilumum tehlikelere, internet üzerinden röportaj yapan gazetecilere ve sanal suikastlara karþý önlem olarak hiçbir prenses gerçek adýný kullanmazmýþ.
Uzatmayalým, tam o gün, o saat, o dakika, o saniye, o salisede XXI. Prenses Pamuk on parmak yazmayý öðrendiðini farketmiþ. Hemen internete girip aylardan beri onu bekleyen ICQ’sunu açmýþ.
 
Sonuçta Ejderha ve XXI. Prenses Pamuk nette karþýlaþmýþlar. Saatler, günler, aylar hatta yýllar boyunca sohbet etmiþler. Belli bir noktadan sonra XXI. Prenses Pamuk ejderhanýn ejderha olduðunu öðrenmiþ tabii. Ama diðer prensesler gibi karakterini çok sevdiði tipin bir ejderha olduðunu öðrenir öðrenmez neti suratýna kapamamýþ ejderin. Ve bir gün babasý onu ejderhayla chat yaparken yakalamýþ.
 
‘Yoo...’ demiþ Kral, Kraliçenin yanýnda. (Kaçýncý kral olduðunu hep unuturmuþ, kimse de hatýrlamaya pek meraklý deðilmiþ) ‘Benim kýzýmýn, Pamuk Prenses gibi cici bir insanýn büyük büyük büyük büyük büyük torununun bir ejderhayla chat yapmasý kabul edilemez! Kafasýný uçurun!!’
 
‘Þey.. Kocacýðým.. O lafý Alis’deki kupa kraliçesi kullanýyordu...’ demiþ Kraliçe fýsýldayarak. Onca okurun önünde rezil etmek istemiyormuþ kocasýný.
 
‘O zaman... o zaman... bilgisayarýný uçurun!’ demiþ Kral bu sefer.
 
XXI. Prenses Pamuk bunu duyunca çok üzülmüþ. Biricik arkadaþýný, Ejder’i mý kaybedecekmiþ þimdi? Yoo..
Buna izin veremezmiþ.. Hemen bir plan yapmýþ modaya, geleneklere zorunlu olarak uydurulmuþ upuzuun boyalý saçlarýnýn arkasýndaki beyni..
 
Ancak plânýný Ejder’e açýklayamamýþ. Çünkü bilinmeyen bir denizin, ücra bir köþesinin, farkedilmemiþ bir bölgesinin ardýnda haritaya çizilmemiþ bir adadaki koskocaman bir þatoda oturan bir ejderhanýn bilgisayarýný uçurmak zor bir iþ olduðu için saray görevlileri XXI. Prenses Pamuk’un bilgisayarýný uçurmuþlar. Bunu nasýl yaptýklarýný kendileri bile bilmiyorlarmýþ. Uçakla mý, helikopterle mi..?
 
Kýsa lafýn uzunu... Hayýr, hayýr uzun lafýn kýsasý, XXI. Prenses Pamuk upuzuun boyalý saçlarýnýn yardýmýyla (son dönemin modasý Rapunzel’inki gibi, bir kulenin uzunluðundaki örgülü saçlar olduðu için çok þanslýymýþ..) odasýnýn bulunduðu kuleden aþaðý inip yatýna atladýðý gibi yola çýkmýþ... Artýk evden kaçmak için yeterince büyümüþ olduðunu düþünüyormuþ.. Sonuçta on beþ yaþýndaymýþ, netten konuþabiliyormuþ, bir ejderha ile ahbaplýðý varmýþ ve hala çýkacak bir tip bulamamýþmýþ. Eðer böyle giderse gelenekleri icabý ayvayý yiyeceðini de biliyormuþ. Yine de, ayvayý beklerken çürümemesi için buzdolabýna koymayý unutmayýp yatýný kuzeye doðru sürmeye baþlamýþ..
 
Ejderhanýn yanýna gidiyormuþ XXI. Prenses Pamuk. Planý da basitmiþ. Uzaklardaki bir okyanusun en ücra köþesine gidecekmiþ. Haritanýn yardýmý olmadan, gözlerini kullanarak da bilmediði bir adayý ve üzerindeki daha önce görmediði kocaman þatoyu farkedecek ve oraya girecekmiþ.
 
Günler, aylar geçmiþ.. (yýllar demeyeceðim çünkü atmasyon bir öykü deðildir bu..) XXI. Prenses Pamuk’un saçlarý uzadýkça uzamýþ. Ve en sonunda þimdiye kadar hiç görmediði bir bölgeye gelmiþ. Ve þimdiye kadar hiç görmediði bir ada ve þimdiye kadar hiç görmediði bir þatoyu görünce yatýný uygun bir koya park etmiþ.
Adaya çýktýðý anda adada pek kumsal olmadýðýný, dahasý bütün adayý bir þatonun kapladýðýný farketmiþ XXI. Prenses Pamuk. Duvarýn hemen dibindeki kýyý þeridini takip ederek kapýnýn önüne varmýþ ve zili çalmýþ..
 
Ejderha o sýrada dertli, kederli, üzgün, yorgun, mutsuz, suspus, çökük, sönük, depresif bir þekilde bilgisayardaki boþ chat kutusuna bakýyormuþ. Gözlerinde bir damla yaþ bile gelmiþ hatta. Ama o yaþý görünce öyle korkmuþ ki üzüntüsünü unutmuþ. Zaten tek özelliði aðzýndan çýkan ateþiyken, þimdi bir damla suda onu da boðmak istemiyormuþ çünkü...
Kapý çaldýðý sýrada ejderha eni bir metre, boyu da iki metre olan bir havluyla gözündeki yaþý silmekteymiþ. Zilin çaldýðýný duymanýn verdiði telaþla havluyu bir köþeye attýðý gibi kocaman bir havuzdan kendi yansýmasýna bir göz atmýþ. Kafasýndaki dikenleri iyice dikleþtirmiþ. Romatizmalý kanatlarýna zorla da olsa eski artistik biçimlerini vermiþ. Eveet.. Artýk güzel bir prensesin önünde bulunmak için hazýrmýþ..!
 
Þatonun önündeki hendeðe tahta köprünün inmesi için otomatiðe basmýþ ejderha ve beklemeye baþlamýþ. XXI. Prenses Pamuk’un ayaklarýnýn tahta köprü üzerinde çýkardýðý sesleri duyabiliyormuþ. Tam kapýyý açacakmýþ ki aklýna kahve suyu koymayý unuttuðu gelmiþ. XXI. Prenses Pamuk’u gelir gelmez kahvesi için bekleterek sýkmak istemiyormuþ, o yüzden hemen mutfaða koþmuþ.
XXI. Prenses Pamuk soðuk ve rüzgar alan þatonun önünde kocaman ve aðýr olan þato kapýsýný açmasý için Ejder’i beklemiþ, beklemiþ, beklemiþ.. En sonunda ejderhanýn muhtemelen evini alelacele toplamakta olduðunu düþünerekten kapýyý açýp onu þatonun antresinde beklemeye karar vermiþ. Kapýyý ittire ittire açmaya baþlamýþ. Bu kapý kocaman bir þatonun kocaman bir kapýsý olduðundan dolayý çok da aðýrmýþ...
XXI. Prenses Pamuk kapýyý içeri zor da olsa girilebileceði kadar açýp içeri süzülmüþ. Ama ejderha da o sýrada kapýyý açmak için kolunu uzatýyormuþ.. Ýkisi de konumlarýný ve duruþlarýný deðiþtirmeden orada dikilip birbirlerine bakmaya baþlamýþlar.
 
‘Geciktim galiba?’ demiþ Ejder.
 
‘Önemli deðil..’ demiþ XXI. Prenses Pamuk. ‘Bu arada.. Selam..!’
 
‘Selam..’ demiþ ejderha kolunu indirerek. ‘Kahve?’
 
‘Tabii ki..!’ demiþ XXI. Prenses Pamuk.
 
Ejderha mutfaða giderken XXI. Prenses Pamuk da arkasýndan yürüyormuþ. Bir yandan da ejderhayý aþaðý yukarý süzüyormuþ. Gözlerini ejderhanýn yüzüne dikmiþ. Bu ejderhanýn bir çift sarý gözü, bir sürü sivri diþi, baþýnda iki yana düþüp duran on onbeþ tane upuzuun dikeni, pullu bir derisi, büyükçe burun delikleri ve biraz pis sakalýyla býyýklarý varmýþ. Biraz bakýmsýz bir ejderha gibi gözükse de sevimli bir ejderhaymýþ bu. Pek yakýþýklý deðil.. diye düþünmüþ XXI. Prenses Pamuk. Olsun.. Onu farklý yapan da bu!
 
Bu sýrada ejderha da koridordaki aynalardan XXI. Prenses Pamuk’a bakýyormuþ. Bu prensesin 1.90 boyu, 42 numara ayakkabýlarý, az biraz çilleri ve muhtemelen boyalý, ayaklarýna kadar uzanan saçlarý varmýþ. Biraz bakýmsýz bir prenses gibi gözükse de sevimli bir prensesmiþ bu. Pek güzel deðil.. diye düþünmüþ Ejder. Olsun.. onu farklý yapan da bu!
 
Uzun uzun ve birbirlerine çaktýrmadan birbirlerini süzmüþler ejderha ve XXI. Prenses Pamuk. Birbirlerini uzun uzun süzmüþler. Ve görür görmez ýsýnmýþlar birbirlerine.
 
Ejderhaya bakmaktan sýkýlan prenses biraz da yürüdükleri bitmez tükenmez koridorlarý incelemeye baþlamýþ. Çevresindeki bütün duvarlarýn gri olduðunu görünce çok þaþýrmýþ. Onun hayalinde ejderhalarýn þatolarýnýn duvarlarý hep kýrmýzý, siyah ya da öyle çarpýcý renkler olurmuþ çünkü. Þimdiye kadar tanýþtýðý ejderhalardan hiç birinin þatosunun duvarlarýnýn da gri olduðunu hatýrlamýyormuþ ayrýca. Aslýnda... Kaç tane ejderhayla tanýþmýþ ki þimdiye kadar? O da ayrý konuymuþ yani...
 
‘Neden..?’ diye sorusuna baþlamýþ XXI. Prenses Pamuk. Mutfaðýn duvarlarýna bakmaya baþlamýþ. ‘Bütün duvarlarýn gri?’
 
‘Gri mi?’ demiþ ejderha þaþkýn þaþkýn. Eline kahve dolu bir bardak ve bir kazan alarak. ‘Onlar gri deðil ki?’ Bardaðý XXI. Prenses Pamuk’a uzatmýþ.
 
XXI. Prenses Pamuk emin olmak için duvarlarý bir daha süzmüþ. Kendi mavi elbisesiyle karþýlaþtýrmýþ. Sonuç aynýymýþ..
 
‘Onlar gri..’ demiþ çevresine bir kez daha bakarken. ‘Bir sigaranýn külleri kadar griler..’
 
‘Ama sigara külü de mavidir..!’ demiþ ejderha gülümseyerek. XXI. Prenses Pamuk’un bakýþlarýný görünce susmuþ. ‘Onlar.. Gri mi?
 
XXI. Prenses Pamuk gülümsemiþ. Renk körü olan bir ejderhanýn duvarlarýný en sevdiði renk mavi olduðu için griye boyamýþ olmasý komik geliyormuþ ona. Ki haklýymýþ da..
 
Daha sonra salona geçmiþler. Konuþmaya baþlamýþlar.
 
‘Ne kadar sürdü buraya gelmen?’ diye sormuþ ejderha.
 
‘Sürdü bayaðý.. Bana yerini belirtmediðin için bütün dünyayý aramam gerekti de..’
 
‘Ama nerede olduðumu bilemem ki!’ demiþ ejderha. ‘Bilinmeyen bir denizin, ücra bir köþesinin, farkedilmemiþ bir bölgesinin ardýnda haritaya çizilmemiþ bir adadaki koskocaman bir þatoda oturan bir ejderhayým ben!’
 
 
O sýrada ‘Yoo...’ demiþ kuzeydeki krallýktaki Kral, Kraliçenin yanýnda. (Kaçýncý kral olduðunu hep unuturmuþ, kimse de hatýrlamaya pek meraklý deðilmiþ) ‘Benim kýzýmýn, Pamuk Prenses gibi cici bir insanýn büyük büyük büyük büyük büyük torununun bir ejderhanýn yanýna kaçmasý kabul edilemez! Kafasýný uçurun!’
 
‘Ama kocacýðým.. O Alis’deki Kupa Kraliçesi’nin lafýydý..’ demiþ kraliçe fýsýldayarak. Onca okurun önünde rezil etmek istemiyormuþ kocasýný.
 
O zaman... o zaman..’ demiþ Kral. Ama uçurulacak bir þey bulamadýðý için susmuþ. Cellatlar da homurdana homurdana evlerine dönmüþler..
 
 
Ejderha ve XXI. Prenses Pamuk sabaha kadar oturup geyik yapmýþlar. En sonunda ‘Yakýnda uyuyacak gibi duruyorsun.. Film izlemek ister misin?’
 
‘Olabilir..’ demiþ XXI. Prenses Pamuk esneyerek. ‘Konuþmaktan sýkýldým artýk..’
 
‘Eski filmleri izlemeye bayýlýrým..’ demiþ ejderha salonunda duran mükemmel CD koleksiyonunu gösterirken.
 
‘Hadi iyice eskiye gidelim.. X-Men’lerden birini izlemek ister misin?’
 
‘Ne? Onlarýn pek popüler olmadýðýný sanýyordum.. En son kaçýncýyý çýkardýlar?’
 
‘Ooo. Onlarýn bayaðý bi’ filmi çýktý..’ diye mýrýldanmýþ ejderha. ‘Ama ben en çok birincisini seviyorum..’
 
‘Bir X-Men hayranýsýn sanýrým?’ diye sormuþ XXI. Prenses Pamuk. ‘Benim gibi?’
 
‘Hým..’ diye mýrýldanmýþ ejderha. ‘Eskiden beni Wolverine’e benzetirlerdi. Aþaðý yukarý dörtyüz sene kadar önceydi.. O günden beri adamlarýn bütün filmlerini seviyorum..’ kahvesinden bir yudum almýþ. XXI. Prenses
Pamuk gülümsemiþ..
 
Neyse, uzatmayalým, sýkmayalým, býktýrmayalým, baydýrmayalým, XXI. Prenses Pamuk ve ejderha X-Men’i seyretmiþler. Sonrasýnda da hep hoþça vakit geçirmiþler. XXI. Prenses Pamuk þatoda neyin nerede olduðunu anca bir haftada iyice öðrenebilmiþ..
 
Ama bir ay geçtikten sonra XXI. Prenses Pamuk kral babasýný ve diðer resmi tayfayý pek özlememiþ olmasýna raðmen insanlarla takýlmayý özlemiþ. Bir sabah kahvaltýda konuþmuþ:
 
‘Söylesene Ejder, insanlarýn arasýna yerleþmeyi hiç düþündün mü?’
 
Ejderha evet anlamýnda baþýný sallamýþ. ‘Hatta arada bir gidiyordum da.. Ama ne kadar post-masern çaðda yaþýyor olsak da insanlar hala ejderhalardan hoþlanmýyor... Özellikle de bekar olanlardan. Daha fýrlama olduklarýný düþünüyorlar sanýrým... Böyle bir þeye giriþmeden önce bir tane de diþi ejder bulmam gerek yani.’
 
‘Hým..’ demiþ prenses kahvesinden bir yudum aldýktan sonra.. ‘Caným benimkileri þöyle bir görmek istiyor da...’
 
‘O zaman... görüþürüz!’ demiþ Ejder. ‘Sana bir uçak çaðýrmamý ister misin? Dün geceki fýrtýnadan sonra çalýþamaz o yat. Hem bilinmeyen bir okyanustan bir daha geçmeni de istemem yani... Tehlikeli þeyler olabilir etrafta benim bile bilmediðim!’
 
XXI. Prenses Pamuk evet anlamýnda baþýný sallamýþ. ‘Ben birkaç haftaya kadar gelirim. Ya da senin gelmen için bir þeyler ayarlarým. Olur mu?’
 
Ejderha hemen sehpanýn üstünde duran telefonu almýþ. Ama telefon o kadar minikmiþ ki, ejderhanýn pençeleri bile telefonun tuþlarýna basamýyormuþ.
 
‘Son model telefonlarý da iyice ufalttýlar, sinirim bozuldu!’ demiþ ejderha. Telefonu XXI. Prenses Pamuk’a uzatmýþ. O da kendi uçaðýný kendisi çaðýrmýþ...

 
Daha sonra ejderha onu gelen özel uçaða kadar geçirmiþ. Birbirlerine çakmýþlar ve XXI. Prenses Pamuk uçaða atlayýp pencereden Ejder’ine elini kolunu sallaya sallaya uzaklaþmýþ...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Öðrendim Ki, Kleopatra Hiç Bir Zaman Kleopatra Deðilmiþ...
Aslýnda Sevimli Yaratýklar
Prenses ve Ejderha..! 2. Bölüm
Prenses ve Ejderha..! 3. Bölüm
Tabiat Teyze

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Öykü
Kül
Kedix ve Köpex
Aydýnlýktaki Karanlýk ve Karanlýktaki Aydýnlýk
Yanlýþ Adým
Suyun Üzerindeki Adýmlar
Aleyda
Karanlýðýn Getirdikleri
Ateþ, Damla ve Hiç
Bedensiz Ruhlar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Düþ [Þiir]
Ýlkler... [Þiir]
Buzul Çaðý [Þiir]
Nokta [Þiir]
Kitap Kahramaný [Roman]
Gelecekten Dönüþ... Giriþ [Roman]
Bir Kavanoz Viþne Reçeli [Deneme]
Sevgili Okurum... [Deneme]
Orman Ýneði... [Deneme]
Aðabiler Üzerine Bir Araþtýrma [Ýnceleme]


Esin Yardýmlý kimdir?

. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Gördüðüm, tanýdýðým, hayal ettiðim, yapýtýný okuduðum herkes.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Esin Yardýmlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.