anne babam neden her gün ölüyor
ahşap evin serin sofasında
birikiyor yalnızlığım
bir kafede saklanıyor
okulu kırmış çocukluğum
anne beni dağlara götür
elleri cebinde
sahibini arıyor gölgeler
her sabah nuh tufanı
vakitsiz tükeniyor masumiyet
belalım oldu tuhaf rüyalar
her şey üstüme üstüme geliyor
bahane bulamıyorum bileğimdeki jilete
bırakmıyor yakamı yanıtsız sorular
anne beni dağlara götür
papatyalı cümleler kurmayalı
ruhumu teslim ettiğim kentin
alışkanlık labirentlerinde
deyneksiz körüm
bir nergisin gülüşü çözer
gözlerimden kördüğümü
anne beni dağlara götür
aydınlık diyorlar geleceğe
politikacılardan korkuyorum
anne nazım neden bu vatanı hala özlüyor