Televizyonunuzu Kapatmayı Unutmayın

Zaman zaman bizlere unutturulmaya yok sayılmaya çalışılsa da ülkemizin gerçekleri… Türkiye'nin yakın tarihi bu kadar gerçekçi bu kadar yalın ve bu kadar anlaşılır bir şekilde aktarılmamıştı biz izleyicilere…

yazı resimYZ

Gözyaşları içersinde uğurladım ekranımdan çemberimde gül oya dizisini...
Bu kadar güzel bu kadar sıcak ve kısa sürede bizleri ekranlara bağlamış olan kimimizin belleğindeki anı kırıntılarını tekrar canlandıran
Bilmeyenlerimizi ise o yıllara götüren bu farklı dizide emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum...
Zaman zaman bizlere unutturulmaya yok sayılmaya çalışılsa da ülkemizin gerçekleri…
Türkiye'nin yakın tarihi bu kadar gerçekçi bu kadar yalın ve bu kadar anlaşılır bir şekilde aktarılmamıştı biz izleyicilere…

Şiirsel cümleleriyle öyküsel replikleriyle tertemiz çıkarsız aşklarıyla mücadeleci bir ruhla dostluk ve komşuluk ilişkilerinin sıcaklığıyla ustaca işlenmiş asıl kültürümüzü bize anımsatan alışılmışın dışında konusuyla ekranlara bağlayan kısa sürede kalitesiyle birçok yapımın önüne geçmiş tam anlamıyla dram, komedi, belgesel karışımı bir sanat eseri haline gelmiş bir diziydi çemberimde gül oya…

Fakat anlamadığım bir durum vardı ortada niçin BİTTİ?
Nedenini şuna bağlıyorum. Reyting kavramı! Birde şu var ki daha da can sıkıcı dış ülkelerin yabancı medyalarında izleyici tarafından tutulmuş, benimsenmiş-beğenilmiş projeler uzun yıllar sürdürülürken(örneğin: yalan rüzgârı) Türk medyası niçin kıvamına gelmişken sonlandırıyor yapımları anlamıyorum.

Lakin bizim medyamızda her güzelliğin bir sonu olduğunu üzerine basa basa anlatmak istercesine illaki sevilen projeler sonlandırılıyor.

Çağan Irmak gibi başarılara imza atmış bir yapımcı elbette yıllar yılı sürdürebilirdi bu alışılmışın dışında diğerlerinden çokça farklı olan diziyi. Aslında anlatılacak o kadar çok şey vardı ki, yarım kalan bitirilmekte acele edilmesinin sebebi ne ye bağlanabilir ki başka?
Evet, halk sevdi halk seçti ve tuttu çünkü gerçekçi bir yapımdı çemberimde gül oya.
Çoğumuzun o yılları yaşadığı ve kimimizinse çenesini avuçları içine alarak ilgiyle, hevesle, merakla büyüklerimizden dinleyip anlamaya çalıştığı darbe yahut ihtilal adıyla anlatılan o yılları...

Demem o ki her güzelliğin bir sonu olduğunu bir kez daha anımsattı Türk medyası bize...
Bizleri o yıllara götüren öğreten anlatan bu işe bu diziye yüreğini koyarak çalışmış tüm ekibe kalbimle
Teşekkür ediyorum…

Küçük kara balığın anısına…
Gönül Sevinç

Temmuz__2005

Başa Dön