neredeysen oraya gelmek
boynumun borcu değil mi
suyun üstünde koşarak
anlamıyorsun
gözümün önünde boğaz ve sen
bir şarap şişesinden aldığımız öpücük
eğri bir hançer gibi deniz
girivermiş aramıza
gelmiyorsun
beni duymuyorsun
neredeysem oraya gelmek
boynunun borcu değil mi
suları ortasından yararak
anlamıyorsun
sabah öğle akşam ve istanbul
sana aittiler
sevincinde telaş vardı görmeliydim
helali haram kılarcasına sustun
bilmiyorsun
ne kadar acımasız olduğunu isteyince
kavuşmak
ayrılıkların yalan vesikası
kavuşmak
senin bildiğin gibi değil
bıraksan gösterecektim
kanata kanata göğsümü
acılarımı bir bir çıkararak
neredeysen oraya gelmek
boynumun borcudur
elbet yanına varıp bir gün
vuracağım yüzüne
hem de bu zavallı ayrılığı