Bir deliyle aramda tek bir ayrým var. Ben deli deðilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
þehri yürüdüm þehre yürüdüm yürüdükçe aþina oldum ruhuna sokak aralarýnýn Bir akþam serinliði tatlý tatlý yayýlýrken Ýstanbul’a kendimi þehrin kenarýna çekerek, þehrin akan yoðunluðuna bulaþtýrmadan þehri yürüme eylemine baþlýyorum. Yazýn yapýþkanlýðý insaný ne denli deli eder, boðar bilirsiniz. Ýstanbul’un sýcaðý sevimsiz ise de ona inat tatlý tatlý eser adeta insanlarýn yüzüne bir öpücük kondurarak akþam rüzgârlarý. Esintilerin nahifliði vardýr o tatlý rüzgârda. Ýstanbul’da, esen rüzgârýn da bir dili vardýr. Tarihin sýrlarýný fýsýldar durur bir rüzgâr melodisiyle. Bir akþam alacasý çökerken, vakte tatlý esintiler yayýlmaya baþlarken Fatih’ten Sultanahmet’e, Bayezýt’e, Gülhaneye Sarayburnu’na doðru bir yürüyüþe baþlýyorum. Eski Ýstanbul'da istanbulun ruhunun derinliklerine inebilmek için bir þehir yürüyüþü. Hayat akýyor, insanlar telâþlý telâþlý evlerine dönüyor. Gündüzün yoðunluðu ve koþturmasý bitmiþ. Þehre akþamýn sükûneti yayýlýyor. Gittikçe azalan insanlarýn omuzlarýnda günün yorgunluðu ve bu yorgunluðun insana verdiði bezmiþlik, ama akþamýn tatlý esintisi insanlarý bezginlikten çekip hayata sýmsýký baðlýyor; çünkü hayat her þeye raðmen güzeldir. Evine varýnca ayaðýna dolaþan bir çocuk, güler yüzüyle hoþ geldin diyen bir anne veya haným. Ardýndan kendini yaz akþamýnda balkona atýp akþam karanlýðý þehrin üzerine yayýlýrken yudumlanan bir bardak çay veya kahve. Dedim ya hayat güzeldir ve bizi sýmsýký baðlar dünyaya. Eþsiz bir Ýstanbul akþamýndaydým ve yüreðim yürüdükçe geniþleyip Ýstanbul'u yükseklerden temaþa ediyordu sanki. Sarayburnu’nda akþamüzeri ayaklarýnýzý denize uzatarak dinlenmeyi deneyiniz. Saçlarýnýzý savuran deniz serinliði, martýlarýn çýðlýðý, umutla denizin üzerindeki süzülüþleri ve birden denize dalýp rýzklarýný aramalarý… Sahilde cývýl cývýl koþuþan çocuklar, oltalarýný her defasýnda yeni bir ümitle sallayan balýk sevdalýlarý… Ben onlara balýk avcýsý deðil de umut avcýsý, Ýstanbul avcýsý diyesim geliyor. O insanlarý oraya çeken balýk deðil, Ýstanbul’un o eþsiz güzelliðini soluklamak ve denizle iç içe olmak sevdasýdýr. Sarayburnu’nda denize daldýkça denizin sayfalarý bir bir açýlacak ve Bizansýn, Osmanlýnýn tarihinin sýrlarýný okutacaktýr size. Denize baktýkça Ýstanbul için özellikle denizin Allah’ýn ne kadar büyük bir lütfu olduðunu anlayacaksýnýz. Gülhane içerisinde boðaz tarafýnda çay bahçeleri vardýr. Boðazý ayaðýnýzýn altýna alarak bakabileceðiniz, çayýnýzý yudumlayýp kendinizi hayatýn kenarýna çekebileceðiniz sayýsýz mekânlardan biridir. Ýstanbul’un caddelerinde avâre dolaþmak ve yorulunca sýcacýk bir mýsýr alýp yol üstündeki banklardan birine oturup mýsýrý yemek ve tarifsiz bir Ýstanbul akþamý seyretmek bende bir aþk derecesindedir. Sonra yürüyerek tarihî mekânlarýn içine yerleþmiþ bir mekânda çay yudumlamak veya nargile etrafýnda sohbeti koyulaþtýrmak... Nerede oturup üç beþ insanýn koyu sohbetlere daldýðýný görsem, hele de aðýzlarýnda eski Ýstanbul Türkçesi varsa, bir kaç eski Ýstanbul beyefendisi iseler, o insanlara çok imrenirim. Hayatlarý tarihin bir sayfasý olan bu insanlar, ömürlerini Ýstanbul’da geçirme bahtiyarlýðýna nail olmuþ kiþilerdir zira. Ýstanbul’a aðýt yakanlarý hiç sevmem. Her þeyine raðmen güzellikleriyle beraber yaþamaktadýr Ýstanbul. Bazý güzelliklerin kaybolduðu elbette doðru... Ama o geçmiþin güzel dönemlerinde yaþayan insanlar da bugün sahip olduðumuz birçok modern güzelliðe sahip olamamýþlardý. Ýstanbul’da yaþamak için insan Ýstanbul'a âþýk olmalýdýr. Bir Yahya Kemal’in, bir Necip Fazýl’ýn Ýstanbul sevgisi ve duyarlýlýðý... Yoksa Ýstanbul’da yaþamayý bir azap olarak telakki edeceksiniz sürekli. Trafiðinden, suyundan, kalabalýðýndan yakýnýp duracaksýnýz. Bunlar elbette bir problem, ama insan için önemli olabilecek sayýsýz nimetlere sahip olmasý bir çok insan için âþýk olunabilecek bir servi endam özelliði kazandýrýyor Ýstanbul’a. Eðer Ýstanbul’da yaþamayý deðil de Ýstanbul’u yaþamayý idrak edebilirseniz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Oðuz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |