Köye gelen ziyaretçilerin fotoğrafını çektiği “kır çiçeği toplayan köylü çocuğu”ydu o. Bu iş için doğmuştu. Binlerce insan gelip giderdi o köye. Hepsi de bu çocuğun resmini çekerdi. “Bu iş için doğmuştu” demiştim ya, görseydiniz anlardınız ne demek istediğimi. Hayatı zordu o çocuğun. Tek bildiği şey kır çiçekleri toplamak ve fotoğrafını çektirmekti. Böyle söyleyince kolay bir iş gibi görünebilir; ama bunu her Allah’ın günü yaptığınızı düşünün. Diğer çocuklar gibi arkadaşlarıyla oynayamazdı o. Hep fotoğrafını çekmek için bekleyen birileri vardı. Ellerinden kır çiçeklerini bırakamazdı o. Bazen bütün gün ellerinde durmaktan solardı çiçekler. O da gidip yenilerini toplamak zorunda kalırdı. Ama insanlar sabırsızdı. Büyük bir kuyruk oluşurdu böyle zamanlarda: Fotoğraf çekme kuyruğu.
“Hadi çocuk! Herkes bekliyor!”
Böyle derlerdi ona.
“Hadisene!”
O da elinden geldiğince çabuk toplardı çiçeklerini ve yeniden başlardı bitmeyen fotoğraf çekme seansı.