Öykü > Sürrealizm

nötr

İsterik Kadın, Haydi Oradan Sen De!

Kirli, yorgun bir gündü tamamlanan. Çiseyen yağmur egzoz ve homurtulara karışarak benim gibi evinin yolunu tutan kent sakinlerinin tepesine inmekteydi. Çöp yığınlarından yükselen şu iğrenç kokuyu saymazsak özlemişim tozun toprağın kokusunu. Derin bir nefesle çektim doyasıya içime; dağı ovayı vadiyi. “Ah ulan ” dedim kendi kendime “ kaz

üzgün

Yıldız Kaydı: Hadi Bir Dilek Tut!

Değilmiki iki ezan arasındaydı hayat.Kulağıma okunan ezanın hükmü ardımdan okunacak olan ezanla sona erecekti. Zor değildi.Kolaydı.Yolu yordamı vardı.Mümkündü.
Bir beyaz mermerin üstündeki cam kırığına bakardı her şey bir de henüz kurumamış,kanayan rengini kaybetmemiş güle.

üzgün

Aşk Üçgeni

Üçgenin her kenarı eşit değildi.. üç eşit parçamız olmadı,üç'e böldüğümüz parçalarımızdı çarptık ve çıkardık.. oyun da böyle oynanıyordu ya.. Nasıldı? Kadın,erkek,umutlar..
her biri bir köşede bekler.. Aşk,üçgenin ortasına konulur.. zaman ve tarih yazılır bir köşeye.. Başlar koşu.. bir zaman ter boşalır alından bir zaman ise kalp

nötr

Kaktüs ve Akrebin Kısa Tarihi

‘Zamanın Kısa Tarihi’ni yazmak isterdim. Ancak, Profesör Stephen Hawking benden önce davranıp popüler bilim kitabı olan bu çalışmasını 1988'de yayınladı. Bana da popüler olmayan bu öykümü sizlerle paylaşmak düştü.
Hayat, güneş ışınlarının fütursuz foton tacizine uğrayan pangaea çölünde başlıyor. Kaktüsümüz çölün merkezinde çevresinde kerpiç duvarlar olan

karamsar

Hayat'ım Bahar

Ay ışığı bitmek üzere, gölgesi kadar mavi ışığı kadar sarı. Gökyüzü son yıldızını kayıp etti edicek..

karamsar

Atatürk'ün Dönüşü

Bir insanın özellikle de bir kahramanın büyük bir tarihsel kişiliğin rearkarnasyon ile tekrar hayata dönmesi muhteşem bişey olabilirdi..

olumlu

Rüzgârgülü

Gözlerimi sımsıkı kapattım, içimden geçirdim tüm anımsadığım güzellikleri... Gözlerimi açtım yavaşça, avucumu araladım…

olumsuz

Saat Hep Sekizi Gösterir

Adı olmayan birinin adı bilinmeyen bir hastalığı, yaralayıcı, yıkıcı... Duyguları neredeyse çökmüş nesneler yerine geçmiş onların. Ve kendine ait bir dil oluşturmuş nesnelerle, zaman zaman kafa karıştırıcı zaman zaman şaşırtıcı bir hastanın kişisiz, olay örgüsüz,nedensiz öyküsü...

olumsuz

Damda Bok Kürüyen Adam

İnsanın burnu her kokuya alışmıyor söyledikleri gibi, bir süre hissetmesen bile yeni kokular tazeliyor sürekli mide kaldıran gerçeği; inekler umarsızca sıçıyor, neresi olduğuna bakmadan. Onları eğitmeye çalıştığım zamanlar oldu, saçmalığının ve gereksizliğinin farkında olmadan hem de, kendimi ineklere tuvalet dersi verirken buldum...
... İnek kesip bayram

düşündürücü

Ezbere Yaşamda Bir Yabancı

kendimize benzemediğimiz, varlığımızdan ve özgün yanımızdan uzak yanlarımızdı anlattıklarım kendi dilimce. iyi okumlar

düşündürücü

Dünyanın Herhangi Bir Köşesi, Bilin Bakalım Neresi?

Müşteri kayıt defterinin üzerindeki parmak izlerinden bariz bir şekilde anlaşılıyordu ki yakın bir zaman önce bir müşterinin kaydı yapılmıştı. Ama bu müşterinin koltuklara oturmadığı kesindi. Çünkü en son koltuğa oturan kişinin koltuk üzerinde bıraktığı iz üzerini ince bir toz tabakası kaplamıştı. Binanın havası Sercan’ın ciğerlerine işlemişti. Yok tarihi

karamsar

Noktalı Virgül

Kapadı gözlerini muhasebesini yaptı hayatının. Açtığında teşekkür etmek için aradı nemli gözler ihtiyarı. Nafileydi arayış. İhtiyar da kaybolup gitmişti zifiri karanlıkta. İçinde ümitler, hayaller ve mutluluk yeşeren virgüllerini topladı ve cebine koydu. Kesin ve kararlı adımlarla aydınlıklara doğru kayboldu.

Başa Dön